Kitaplardan En Sevdiğimiz Alıntılar

''21'' Kağıttan bir ağacın altında minik, hüzünlü bir peri buldum. Bir gece rüzgarla savrulan, minik, hüzünlü bir peri tanıdım.

''24'' Babanın dünyası amansızdı.İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi.Sevgi bile. Her şeyin bedelini ödüyordun. Ve eğer yoksulsan,elindeki tek nakit, kahır çekmekti.

<28> Ama bugünlerde ne zaman Peri onu kolundan çekiştirip salıncakta sallanmasını istese, Baba çalışmaktan bitap düştüğünü söylüyordu.

Belki yarın, Peri.
Azıcık, Baba. Hadi kalk lütfen.
Şimdi olmaz. Başka bir gün.

<41> Bayan Wahdati ağır ağır tekrarladı: ''Bugün uzun zamandır aradığım cazibeyi, güzelliği, bir çehrenin o sırrına varılamaz zarafetini gördüm.''

<92> ''Adları ne?''
''Şey, büyüğü, dokuzuna basmak üzere olan Abdullah, öz annesi geçen yıl öldü, dolayısıyla kardeşim Pervane'nin üvey oğlu. Kız kardeşim Peri ise iki yaşında sayılır. Pervane geçen kış bir oğlan doğurdu -adı Ömer'di- ama bebeği iki haftalıkken kaybettiler.''
''Nedeni kış, Bibi Sahip. Kış bizimki gibi köylerin tepesine çöker ve her yıl rasgele bir iki çocuk seçer. Elinizden tek gelen, sizin evi atlaması için dua etmektir.''

<99> O gece konuklarına okumak için seçtiği şiiri beni hazırlıksız yakaladı. Bir köyde yaşayan ve kış soğuğuna kurban verdikleri bebeklerinin yasını tutan bir karıkoca hakkındaydı. Başlarını beğeniyle salladıklarına, salonda dolaşan olumlu mırıltılara bakılırsa, konuklar şiire bayılmış gibiydi; Nila başını elindeki kağıttan kaldırınca çoşkulu bir alkış koptu. Yine de, kız kardeşimin yaşadığı talihsizliğin konukları eğlendirmek amacıyla kullanılması beni irkiltmiş, hayal kırıklığına uğratmıştı; muğlak bir ihanete uğramışlık duygusundan uzunca bir süre kurtulamadım.