Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
AUFIDIUS
Yüce Martius, Roma'yla başka hiçbir kavgamız olmasa bile,
Sırf seni sürgün ettikleri için,
On ikiden yetmişe kadar herkesi toplar,
Nankör Roma'nın bağırsaklarına seller gibi savaş akıtır,
Ne var ne yok alır götürürdük orda.
CORIOLANUS
Adım Caius Martius: özellikle sana
Ve tüm Volsklere büyük zararı ve kötülüğü dokunan kişi;
Bu arada, soyadım da Coriolanus.
Yaptığım hizmetler, çektiğim acı ve eziyet,
Katlandığım büyük tehlikeler
Ve nankör vatanım için döktüğüm kan karşılığı
Bir tek bu soyadını verdiler bana:
Herhalde bana karşı beslediğin kin ve garezin
Güzel bir anıtı ve tanığı işte.
Kala kala bu isim kaldı yanıma.
Halkın hainliği ve hasetliğiyle,
Beni yalnız bırakan ödlek soyluların kayıtsızlığı
Geri kalan her şeyi yuttu
Ve kölelerin arkamdan bağıra bağıra
Beni Roma'dan kovmalarına katlanmak zorunda bıraktı.
İşte bu eşi görülmedik olay,
Senin ocağına kadar getirdi beni;
Ama, sakın beni yanlış anlama,
Canımı kurtarmayı umduğumdan değil.
Eğer ölümden korkuyor olsaydım,
Dünyada karşılaşmaktan en çok kaçınacağım kişi
Sen olurdun. Ama sırf hıncımı almış olmak
Ve beni sürgüne yollayanlarla ödeşmek için
Gelip dikildim karşına.
Kaçınılmaz felaketler karşısında sızlanmak, gülmek kadar aptalcadır.
VOLUMNIA
Hangi taraf kazanırsa kazansın
Bizim için sonucun felaket olması kaçınılmaz:
Çünkü, ya sen vatana ihanet etmiş biri olarak
Zincire vurulup sokaklarda dolaştırılacaksın, ya da
Karının ve çocuklarının kanını kahramanca akıttığın için
Palmiye yaprağını taşıyarak
Zaferle ülkenin yıkıntıları üzerinde yürüyeceksin.
CORIOLANUS
Beni bağışlayın ekselansları;
Yaralarımı nasıl aldığımı anlatmaktansa,
Yeniden yaralanıp acısını çekmeyi yeğlerim.
BRUTUS
Umarım, efendim,
Yerinizden kalkmanıza benim sözlerim yol açmamıştır.
CORIOLANUS
Hayır, bayım; ancak,
Kılıç darbelerinin beni kaçıramadığı yerde,
Sözlerin kaçırdığı oldu.
CORIOLANUS
Sen de demez miydin, insan ruhu
Böyle beklenmedik olaylarla sınanır,
Sıradan durumlara herkes katlanır;
Deniz sakin olduğu zaman, her tekne
Ustaca süzülür su yüzünde diye?
İş, kaderin en sert sillelerini yiyip
Yaralanmış olsa da insan,
Sarsılmadan dayanabilmekte; soylu yürek
O zaman belli olur, demez miydin?
CORIOLANUS
Karşılarına geçip, bakın ben şunu yaptım,
Şunu da yaptım, diye övüneceğim yani!
Acımayan ve gizlemem gereken yaralarımı
Göstereceğim onlara; sanki onların oyu için
Almışım gibi o yaraları!
CORIOLANUS
Sizi adi köpek sürüsü! Siz konuştukça burnuma,
Çürümüş bataklıklardan yükselen iğrenç dumanlar geliyor;
Gömülmeden yer üstünde kalmış,
Soluduğum havayı bozan pis kokulu insan leşleri
Benim için ne kadar değerliyse,
Sizin sevginiz de o kadar değerli.
Ben sizi sürüyorum!
Olanca şaşkınlığınızla burda kalın!
Dilerim her cılız söylenti yüreğinizi titretsin!
Düşmanlar üstünüze geldiğinde,
Tolgalarının tepesinde sallanan tüyler
Yılgınlık estirsin içinize!,
Sizi savunanları sürgün etme gücünü hiç yitirmeyin;
Ta ki, kendi başına gelmeden
Hiçbir şeyi kavrayamayan cehaletiniz,
Şehirde, yine kendinizin en büyük düşmanı olan
Sizlerden başka kimseyi bırakmasın
Ve sonunda hepinizi bir başka ulusa,
Tek bir kılıç sallamalarına gerek kalmadan
Sefil bir halde tutsak düşürsün!,
Sizin yaşadığınız şehirde yaşamak züldür benim için;
İşte o şehre arkamı dönüp gidiyorum.
Yaşanacak başka yerler de var!