Kuralsız Okuma Grubu

Merhaba herkese:)
2019 un son ayının kitabı Zorba yorumu için biraz geç almış olabilrim:)
Öncelikle merak ettiğim bir kitaptı, vesile oldu diyebilirim:) Açıkçası merak etme düzeyime göre - belki de beklentiden bilmiyorum- çok heyecanlı okudum diyemem.Uzun sürede okuyabildiğim bir kitap oldu, çünkü elime tekrar alma konusunda çok heyecanlı değildim açıkcası:):(
Zorba karakteriyle verilmek istenen mesajlar aslında herkesin bir anlamda iç sesi, nefsi, kendi içimizdeki savaşçı gibi... Denemekten korkmamak gerektiği, tutkunun,özgürlüğün ne kadar da önemli olduğu...İnsanlık içinde barındırdığı birçok erdem aslında bu karakterin mesajlarıydı.
Kadına olan bakış açıcı niyeyse beni rahatsız etti aslında. yani erdemleri bu kadar ön plana çıkarmaya çalışan bir anlatıda kadın/ların kitaptaki anlatımını hoş bulmadım.
Yasink. arkadaşımıza önerisi için teşekkür ediyorum, uzun zamandır beklettiğim bir okumayı sayesinde gerçekleştirmiş oldum:)
Görüşmek üzere...

Merhabalar.

Özlem yine sana teşekkürler, unutmayıp başlığı açtığın için:)

Kitabı ben de geçen yıl içerisinde okumuştum. Yorumlarına katılıyorum, Zorba karakteri ehlikeyf bir adam gibi görünse de gençliğinde yaşadığı şeylerden sonra ulaştığı erdemleri var ve onlara bağlı yaşıyor. Mesela savaşa inanmıyor, para biriktirmeye, kara kara geleceği düşünmeye inanmıyor, duygularını -en büyük üzüntüleri de bazen- dans ederek ya da santurunu çalarak dışa vuruyor ve büyük travmalar yaşamadan atlatıyor böylece. Ama bu noktaya kolay gelmemiş. Gençliğinde savaşlarda canla başla yer almış, hiç acımadan masum canların yitmesine sebep olmuş. Aile kurmuş acılar yaşamış. Çok yer gezmiş, çok insanlar tanımış, çok değişik işler yapmış.

Kitaptaki kadına bakış açısı konusunda da rahatsız olmakta çok haklısın bence Özlem, ben de rahatsız oldum. Aslında sadece Zorba nezdinde olsa rahatsız edici olmazdı belki, Zorba okul okumamış ve tecrübelerine bakarak kadınların ne istediğini anladığını düşünüyor. Zaten kendine göre kadınları buluyor ve mutlu ediyor. Fakat kadınlar üzerinden sevimli karaktere bu kadar tezler ürettirilip de karşıt teze ya da en azından güçlü ve farklı bir kadın karaktere kitapta hiç yer verilmezse bu düşünce tek yönlü kalıyor ve kitabın da tezi gibi görünüyor gözümüze.

Başka bakımlardan çatışma vardı kitapta. Mesala anlatıcı karakter (ona "Patron" diyordu Zorba galiba) de Zorba'nın tam tersi gibi. Gerçek hayattan, günlük zevklerden kopuk, kitapların içinde yaşıyor adeta. O da insanlığa faydalı olmanın peşinde ama savaşa gitmeyi vs düşünmüyor genç olmasına rağmen. Anlatıcının bizzat cepheye gidip savaşa katılmış entelektüel dostu da bu bakımdan anlatıcının karşıtı. Ama kadınlar konusunda bu farklılığı göremiyoruz bence. Bu da bizi rahatsız ediyor.

Zorba'nın hayran olunacak yanları vardı tabii. Zaten anlatıcı da Zorba'ya hayrandı, çok seviyordu onu. Biz de tanışmış olduk yıllar sonra Zorba ile, o kadınları ciddiye almasa da:)

İyi okumalar herkese...