Her ay grup üyeleri olarak bir kitap seçiyoruz, topluca kitap okuyup,tartışıyor , sizi de aramıza bekliyoruz..
Kitaba kesinlikle kalem değdirmem. Okuduktan sonra hatırlamak istediğim yerleri ve kitapla ilgili düşüncelerimi günlüğüme yazarım.
önemli olan karakterleri,kişileri,olayları hatırlamak değil ki,önemli olan anın tadını çıkamak,kitabın sizi içine soktuğu ruh hali,etkisinin birkaç gün sürmesi ve bilinçaltında bıraktığı etki.yoksa baş kahraman Ahmet olmuş ,Mehmet olmuş ne fark eder.
bence hiç kendiinizi zorlamayın eğer gerçekten okumuş olsaydınız o zaten aklınızda kalırdı insan öğrendiklerini unutmaz o yüzden hatırlama gibi bi gereksiniminiz olmasın
bende de bazen öyle oluyor..ama kitap altı da çizmiyorum çünkü genelde dedemin yıllarla topladığı kitapları kullanıyorum..50-60ların kitapları..kıyamıyorum..en iyisi özet çıkarmak,bence de
Sanırım bu konuda en iyi cevabı umberto eco vermiştir: üzerine düşünülen şeyin unutulması mümkün değildir demiştir. ona katılıyorum kitabı okuduktan sonra üzerine düşünüp, kendi toplumumuzla yüzleştirdikten sonra ve bir de kitabın ismi söylendiğinde sevdiğin karakterin ruh halini anımsadıktan sonra isimleri ve olayları bilmesek de olur diye düşünüyorum
Bence kitap bittikten sonra bir güzel, çizgisiz büyük boy özet defterine TARİHİYLE BİRLİKTE(BAŞLAMA VE BİTİŞ) yazmak özet çıkarmak çok daha faydalı; en azından yazmanın insana daha fazla şey kazandırdığı ve ifade kabiliyetini artırdığı gerçeğini düşünürsek.
Ben de altını çizmenin dışında, kitap sayfalarının üstüne bazı ufak post-it yaprakçıkları yapıştırıp kısacık olay özetleri çıkarıyorum kendime.
Bir de onları numaralandırınca çok işime yarıyor.
Kitap bitip üzerinden aylar geçince de bazı sözlüklerden, sözlük yazarlarının kitap hakkındaki yorumlarını okuyorum. Çok fazla ip ucu vererek hatırlamamı ya da gözden kaçırdığım bazı detayları fark etmemi sağlıyorlar.
Altını çizme tekniği sanırım en yaygın ve mantıklı yöntem.. Bir kitapta sizi yansıtan ya da önemsediğiniz yerlerin altını çizdiğiniz zaman, o kitabı tekrar okumaya gerek yok.. Zaten size yarayacak yerleri belirlemiş oluyorsunuz.. Kıyamama konusuna gelince de bir daha dünyaya gelmeyeceğiz.. Onlar sizin.. :) Bir arkadaşım ödünç verdiği kişilerden de sevdikleri kısımları çizmelerini istiyordu.. O kadar olamasamda kendim çiziyorum..
NOT: Bir kitabı tekrar okumaya gerek yok derken, kitapları tekrar okumak gereksiz demedim.. Zevk için en az 5 defa okuduğu kitaplar var..
Altını çizme tekniğini bir arkadaşım kullanıyor. Doğrusu altını çizdiğiniz yerler hayatınızla bağdaştırdığınız dolayısıyla da unutmayacağınız yerler oluyor. Ama yine de kıyıp kendi kitabımda altını çizme işini yapamıyorum.
Aynı sıkıntıyı ben de çekiyorum. Blog yazma amacım da tam bu zaten. Üzerine daha fazla düşünebiliyorum kitapların ve anlatmak daha kalıcı olmasını sağlıyor bence. Blogla uğraşmak istemezseniz de belki bir defter tutabilirsiniz. Başka türlü biraz zor gerçekten de.