Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Bakınız her yerde insanlar parklarda toplanıp fikir alışverişlerinde bulunuyorlar. Benim anladığım anlamda demokrasi 4 yılda bir oy kullanmaktan ibaret değildir, demokrasi her konuda her alanda insanların fikirlerini özgürce ifade etmeleri özgürlüğüdür. Eğer bu ülkede ifade özgürlüğü var diyorsanız cezaevlerinde bulunan gazetecilere, milletvekillerine, yazarlara bakınız. Yanlış hatırlamıyorsam dünyadaki 32bin küsür teröristin yarısı Türkiye'de ve PKK destekçilerinin bu sayıya çok da fazla dahil olmadığını az çok hepimiz biliyoruz.
Neyapacas demişsiniz ki olay ağaç meselesi değilse ne? Olay şu nasıl burada birbirimize zarar vermeden tartışabiliyorsak günlük yaşantımızda da fikirlerimizi savunup tartışabilmek istiyoruz. Hile yapılıyor yürü git diyorsunuz bulabilirsem konu hakkındaki videoları da size göndermek istiyorum ama şu an bulamadım. Oyunuzu takip edin demişsiniz son seçimlerde oy sayımı yapılırken sınıflardan çıkarılan sandık görevlilerini ne çabuk unuttunuz? Oy sayımı sırasında elektriklerin kesilmesi tesadüf müdür? Zabıta araçları tarafından henüz açılmadan götürülen oy sandıkları satılmış medya kuruluşlarının yayınlarında bile tekrar tekrar gösterildi hatırlamıyor musunuz? Jet fadıl diye tanıdığımız dolandırıcı Siirt'te milletvekili seçildi, daha sonra çöplerden oy pusulaları çıktı. Siirtte tekrar seçim yapıldı adam memlekete dönmek üzereyken kayboldu ismi cismi ortada yok şu anda. Son 2 seçimde her seferinde çöplerden oy pusulaları çıktı neden aynı prosedür tekrarlanmadı?
Darbe yiyen devletler 40 sene geri gider demişsiniz tamamen katılıyorum. Ergenekon denildi tüm askeri yetkililer Silivri'de. İçişleri bakanı açıklama yapalı bir hafta olmadı daha "gerekirse asker müdahil olur istersem çağırırım." demedi mi Güler? Bu darbe değilmidir? Ayrıca her darbeyi asker yapmaz şu anda iktidarın halkın yükselen sesine karşı uyguladığı polis zulmü de bir darbe değil midir? Düşüncesini paylaşmak isteyen vatandaşa son bilmem kaç senede dünyada kullanılmış olan kadar biber gazı atmak, kimyasal karıştırıp su sıkmak sizce doğru bir davranış mıdır? Polise kaldırım taşı fırlatılıyor demişsiniz bu tarz bir durum olduğunda emin olun herkes engellemeye çalışıyor. Ama siz de takdir edersiniz ki toplu halde duran insanlara polis plastik mermi sıkıp gaz bombası fırlattığında gerçek anlamda "can havliyle" karşılık veriyor insanlar da. Bunun dışında yaşanan olayların ne kadar inandırıcı olduğunu tüm kamuoyu gördü.
700 milyona yakın zarar, borsada 1 milyara yakın düşüş demişsiniz lütfen bir bakın bu düşüşler tam olarak ne zaman yaşanmış? Eylemler 22 gündür devam ediyor bu 22 gün içinde bahsettiğiniz düşüşler tam olarak başbakanın açıklamalarından veya mitinglerinden sonra olmadı mı? Ekonomideki bu düşüşü yaratan biz miyiz, başbakan mı?
İnsanlara cep telefonlarından mesaj atılıp gelin miting var deniliyor, bu mitinglere insanlar belediye otobüsleriyle kiralanan vapurlarla gidiyor. Daha sonra açıklama yapılıyor parasını verdik diye, 16 Haziranda yapılan mitingin faturası 17Haziran'da kesilmiş... Saatlik kirası 2750 lira olan vapura tüm gün için 5000tl kira verilmiş... İnandırıcı mı sizce? Polisin orantısız gücüne karşı sendikalar grev çağrısında bulunuyor, insanlara greve katılanlar sonucuna katlanır deniliyor. Bu açık bir tehdittir ve bu insanları tehdit eden insanlar vali, içişleri bakanı... Devletler vatandaşlarını tehdit edebilirler mi sizce? Bu ülkede her haksızlıkta her zor durumda kalana tepki gösteren bir topluluk göster denilsin hiç düşünmem çarşı derim. Çarşı üyeleri terör örgütü suçlamasıyla gözaltına alındı.
Direniş başladığı ilk anda fazlaca tepkiler gösterilmiştir, ben de katılıyorum. Küfürlü sloganlar, istifa istekleri oldu. Hükümetin istifa etmesinin yarardan çok zarar getirebileceğini düşünen bir çok eylemci mevcut. Bizim isteğimiz insanların fikirlerini özgürce paylaşabildiği bir ülke. Ben bu fikirlere katılıp katılmamakta özgürüm ancak herkesin sizin kadar açık bir şekilde kendini ifade edemediğine inandığım için bu hareketin içinde bulunuyorum, bulunmaya ve üzerimdeki baskılar arttıkça da sesimi daha da fazla çıkarmaya devam edeceğim...
Vikitap'ta Gezi Parkı destekçilerinin olduğunu görmek güzel.
Bu yorum silinmiş
bu ülkeyi senin kadar çok hükümette düşünse keşke.. yargılamaktan öte gidemiyorlar, madem ülkenin geleceğini düşünüyorsunuz o zaman bir sorun millete neden bu kadar zıt görüşlü insan biraraya geldi, neler yapabiliriz bunlar için! Ama bunlar yok sadece belli yakıştımalarda bulunmak var.. RTE beşar yönetimi için sizin yanınızda değiliz, zira halkına tankla silahla yürüyen bir rejimin yanında olmamız mümkün değildir diyor ama kendisi de şuan farklı davranamıyor nedense.. Herşey sözle olmuyor uygulamada gerekli. Halkın sorunlarına sırt çevirip yurtdışına çıkmakla da olmuyor.. Ayrıca polis kasklarının numaralarını kapatıyorlar, NİYE çünkü yasa dışı şeyler yapıyorlar orantısız güç kullanıyorlar..
Ayrıca herkesin günahı kendine bunu sorgulayan insanlar kutsal kitabımıza inanmayan insanlardır!!
Bizi bu hale hep taraf olmak getirdi, tarafsız olmayı bir becersek, herşeyi açık olarak görebilme şansına erebiliriz belki!
Bir analiz;
Hayata soldan bakmak güzel görülebilir; daha humanist, daha ideal olabilir, ama reel yaşam, hayata "merkezden" bakanları daha çok doğrular... "Seyfi" olaya "merkez"den, "Son_Silahsor" ise olaya daha çok "sol"dan bakmaktadır. İşin en şaşırtıcı olanı ise, -paradoks gibi görünse de- aslında ikisi de doğru şeyler söylüyor olabilirler. Son_Silahsor cami olayına çok mantıklı ve insanı bir yorum getirse de, Seyfi'nin yazdıkları daha inandırıcı görülmektedir. "Seyfi" olaya daha çok objektif olarak yaklaşmakta, "Son_Silahsor" ise daha çok subjektif yaklaşmaktadır. "Seyfi" gördüklerini söylüyor, diğeri ise gördüklerini yorumluyor. Normalde insanlar olayları genel kabul görmüş kurallara göre algılar ve yorumlar. Görüntülerde; "içki içildi" söylemi (tam olarak) kanıtlanamayan olgudur, diğer olgular malesef doğru olarak görülmektedir (algılanmaktadır). Önemli olan ne olduğu değil, nasıl algılandığıdır....
Kutsal olgulara -saldırı imajı- çok tehlikedir, adı üstünde "kutsal". Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, kutsalın algısı çok farklıdır. Eğer kutsalın derin anlamlarını bilmiyorsanız doğru düşünebilemezsiniz. Son_Silahsor'un "İnandığınız dinde (müslüman olduğunuzu varsayıyorum) insan hayatı mı önemlidir, insan eliyle yapılan ibadethane mi? Nasıl bir tanrı anlayışınız var, anlayamıyorum." gibi bir serzenişi, kutsalın anlamını kavrayamamışlığın nedeni olabilir. Evet, şu doğrudur; Bir insanı -haksız yere- öldürmek (incitmek, yaralamak) kabeyi yıkmaktan daha büyük günahtır. Çünkü kabe insan yapısıdır, insan ise Allah yapısı. Ancak insan, kutsalı "vatan, bayrak, din, ibadethane, kitap" için ölürse o kutsal olur. Yani kutsal insandan daha değerli olabilir....
Sakin olamıyorum arkadaş. Terör olayları tam yatıştırılmaya çalışılırken, ortalık birazda olsa sakinleşti derken birileri kalkıyor ülkeyi karıştırıyor. Sizin, başkalarında olmadığını sandığınız ağaç sevgisi, insanların dinini özgürce yaşama düşüncesi, demokrasi sadece seçim değildir düşüncesi bende ve benim gibi düşünen bir çok insanda var. Bana rahat batmıyor arkadaş. Ben sizin gibi kendime macera aramıyorum. Siz istikrarın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Siz başlattığınız bu olayla ülkenin ne hale geleceğini düşünemiyorsunuz. Ben ülkemizin bir Libya, bir Suriye haline gelmesini istemiyorum. Ha! tamam siz olay çıkartan insanlar değilsiniz, polise taş atanlar değilsiniz, insanların arabalarını yakanlar değilsiniz. Ancak siz onların arasındasınız. Ya onların arasından çıkın hakkınızı insanları rahatsız etmeden arayın, ya da biz onlardan değiliz deyip kimseyi kandırmaya çalışmayın. Ben sizin mutlu olmanızı isterim. Ancak inanın ki bu eylemler size mutluluk getirmeyecek. Şu an geçmişte yaşamıyoruz. Ama geçmişten ders çıkarmak lazım. Siz bu ülkenin geçmişini benden daha iyi bilirsiniz.
Hepimiz biriz. Benim kinim nefretim ortalığı karıştıranlara. Ağaçların ve kitapların arkasına sığınılarak, kimin belirlediği ve amacının ne olduğu belirsiz, insanların ölmesine sebep olan, insanların mallarına zarar veren, yabancı ülkelerin gülerek izlediği bu eylemlere karşıyım.
Evet ben "sizin gibiler" dediğim insanlara karşı bir kin ve nefret besliyorum. Fakat bunu, hiçbir yeri kırıp dökmeden, polise saldırmadan, sivil insanların mallarına zarar vermeden, insanları aşağılamadan ve insanlara saygı duyaraktan yapıyorum.
Kendiniz diyorsunuz olay iki ağaç meselesi değil diye. E peki nedir olay bana söyler misiniz ? Polise kaldırım taşı fırlatmak ne ya. Tamam eyvallah mitin yaparsınız ama anarşistliğe gerek ne ? Siz tepkinizi sandıkta gösteremiyor musunuz ? Neymiş efendim hile yapılıyormuş ya yürü gidin işinize sandıklar bütün partilerin temsilcileri ile açılır. Madem öyle oyunuzu takip edin . Seçmen dediğin oyunu takip eder. 700 milyona yakın zarar, borsada 1 milyara yakın düşüş e bunu mu istiyorsunuz ? Darbe yiyen devletlerin 40 yıl geriye düştüğünü biliyor musunuz ? Peki geçmişe bakıp koalisyonla yönetilen hükümetlerin hazin sonunu biliyor musunuz ? Başta Referandum istediniz şimdi referandum olmaz diyorsunuz .Ben Ak partiye şimdiye kadar hiç oy vermedim ama emin olun bir çok arkadaşım gibi bu seçimlerde oyum Ak partinindir :) Alın size siyaset. Demokrasi ile gelemeyenlerin son çırpınışları bunlar.