Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Ben ödunc veremem acikcasi,daha önceden verdigim icin geri gelmeyen kitablarim yuzunden vermem.Bana misafir geldiyse gidene kadar okuyabilir bende.Paylasmak guzel sey tabiki,ama paylasmak derken sana veriyorum geri almasam bile anlaminda degil mutlaka sanirim.Acikcasi baskasindan da almam kitap.halk kutuphaneleri var mutlaka okumak isteyen gider ordan alir ödunc kitap.Bu konuda elestiren elestirebilir sorun degil.kitaplarim kiymetli,herkesin bir zayif yani var benimkide bu.Evimde cok kitap oldugu halde bir cok defa kendimde olmayan kitaplari kutuphanelerden aldim okudum.Kimsede paylasmaya mecbur degildir yani.MeryemAzam dusuncene saygim var kesinlikle verebildikten sonra mesele degil .Ne var ki hepimiz baska dusunuyoruz bazi konulardan.Ödunc vermek kesinlikle alamayacagim riskler arasindan...Gerci Isvec de böyle bir sorunum yok,Isvecliler turkce kitap okumuyorlar,.. sansliyim bu konuda...
arkladaşlar kusura bakmasınlar konuyla alakasız çok soru sordum burda:) meryem müsaadenle mesaj atayım ben sana ordan konuşalım ben merak ettim bana iyice anlat şu konuyu:)
Ödünç vermeyişini hediye edişinle kapatıyormuşsun zaten :) İşte bu harika :)
Kesinlikle bu hastalık bende de var.Elimde hiç param olmuyor, nerede kitapçı görsem en az 1 saat kitaplara göz atıyor ve en az 1-2 kitapla ayrılıyorum oradan.Okumam gereken bir sürü kitabım var ama hala gözüm dışarıda. Aldığım yeni kitapları her seferinde eve gizli gizli sokmaya çalışırken anneme yakalanıyorum ve yine annemin evin her yerinden kitap fışkırıyor diye bitmek tükenmek bilmeyen 'bu evi yakıcam bir gün' tehditlerine maruz kalıyorum.Çok zor şartlarda yaşıyorum bu hastalık yüzünden, ama her şeye rağmen yeni kitaplara sahip olup onları keyifle okumak paha biçilemez :) <3
Belki her şeyime dokunabilirler ama kitaplarıma asla :)
Benim için yemek içmek gibi vazgeçilemez birşeydirKitapla besleniyorum.Okumadığım bir gün yoktur..Kıyafet yerine kitap almayı tercih ederim.Bütçem elverdiği sürece kitap alırım.Alamadıklarıma ise çok üzülürüm.Kütüphanelere üyeyim.Satın alamadığım kitabı arar bulur okurum.Kütüphanelerde her yazarın ,her güncel kitap bulunmuyor yaaa kültür bakanlığının sansürü var neyse
Kitap fiyatları yüksek kalite ise düşük.İngilizce roman okurken kitapların kapak ve sayfa kaliteleri beni etkiliyor üstelik ucuz (2. el)Çok az param varsa dahi ikinci el kitap satın alırım.bazen karton kutular içinde 1-5-10 tl lik kitaplar var karıştırmak içinde çok dikkat çekici ,hele birde aradığım bir kitaba rastlamak ,beni çok mutlu eder.Galiba ben de hastayım
Olayi ciddi ciddi hastalik haline getirdik gibi:)Kitap alisverisi bence guzel bir sey.Zararli degil en azindan.Ne ruhsal zarari var ne de disa dönuk zarar.Ekonomiyle ilgili sikinti cekiyorsak buda bizim sorunumuz.Yillar önce evler arandiginda kitaplarimizi yakmak zorunda kalmistik hemde yeni yeni kitaplar:( Hala hatirlarim icim gitmisti...
Kitap almadan yapamiyorsak belki de bir zamanlar bize uygulanan yasaklar yuzunden de olabilir.
Su veya bu sekilde kitapligimda mutlaka olmasini istedigim kitaplari mumkun oldugu surece almak istiyorum acikcasi.Vazgecemeyecek kadar önemsiyorum.En kötu yani sadece bu kadar kitap arasinda hangisine baslasam diye bir simariklik gecirmem oluyor oda olsun artik:)
Asau arkadas bazi kimselerin baskalarina göstermek amaciyla kitap aldiklarina deginmis ben bunada olumlu bakiyorum acikca en azindan emekci yazarlara ekonomik katkilari olur bunlarin.Eger okumuyorlarsa kendi kayiplari bizide ilgilendirmez bence.
Herkes herseyden önce kendisi icin okur baskasina hava atmak okuyan varsa onlarada acimak gerek, okuma zevkine varamadiklari icin.
Yinede herseyin fazlasi zarar bir dengeye oturtmak lazim satin almayi.
Şaka maka bir yana, biraz araştırınca gerçekten böyle bir hastalığın olduğunu üstelik psikolojik bir tanımlamasının bile olduğunu öğrendim. Oldum olası "hastalık" kelimesinden korkmuşumdur; iyi de olsa, kötü de olsa hastalık hastalıktır arkadaş :)
Okuma hastalığı üç evreden oluşur, ilk ikisi normal olup üçüncüsü psikolojik (psikiyatristlik de olabilirmiş) tedavi gerektirebilir! -:)
1 Okuma hastalığı
2 Kitap okuma hastalığı
3 Kitap satın alma hastalığı
Çok kitap satın alan kişiye doğrudan "kitap (satın alma) hastası" teşhisi konabilmesi için belirli şartların oluşması gerekir
Kitap (satın alma) hastalığının belirtileri:
Kampulsif yani Alışveriş hastası değilse (duyarlılık sadece kitaplar ile sınırlı ise)
İçerikten çok görüntüye önem veriyorsa (kitap örneğin etkileyici kapak resmine sahip olması, birinci hamur kağıt olması gibi.)
Satın aldığı kitapların başvuru kitabı olmaması (örneğin satın aldığı kitapların çoğunun sadece bir veya birkaç kez okunabilecek kitaplardan oluşuyorsa; roman, anı gibi
Okumayacağından emin olduğu halde sırf görüntüsünü beğenip kitap alıyorsa
Aldığı kitapların çoğunu okumuyorsa
Aldığı dergi içeriklerinin yüzde yetmişini okumuyorsa
Kitaplara ev eşyası muamelesi yapıyorsa
Baskı kalitesinden etkilenip aldığı bir kitabın kapağına orasına burasına okuma eylemi yapmadan doğrudan dakikalarca bakıyorsa, görüntünün verdiği etkileyicilikten haz duyuyorsa
Kitaplarını sergilemekten hoşlanıyorsa (örneğin kitaplarını herkesin görebileceği yerde saklıyorsa; salon, oturma odası gibi - bu amacın dışında kitap sergilemek veya herkesin görmesini istemek bunun dışındadır-)
Satın alınan kitapların miktar olarak belirli düzeyde olması veya satın ama eyleminde algının aşırı tutkuyla çerçevelenmiş olması gerekir (yoksa örneğin haftada bir kitap almak hastalık olarak değerlendirilmeyebilir; çok kitap satın almaktan kasıt alınan kitapların miktar olarak çokluğu, zaman olarak kısalığına göredir, yoksa örneğin 15 yılda alınan toplam kitap sayısının yüzlerce binlerce olması gibi bir şey kastedilmiyor)
Maddi olarak sıkıntıya düşeceğinden emin olduğu halde, okuma ihtiyacı hissetmeden doğrudan satın alma isteğiyle, temel ihtiyaçları için harcaması gereken parayı kitaba yatırması (ders kitapları veya işi dolayısıyla aldığı kitaplar bu kapsam dışıdır)
Ortada hiçbir sebep yokken belirli sayının üstünde kitap satın alması (örneğin -süresi kısıtlı- ucuzluk dolayısıyla alınan kitaplar bu kapsam dışıdır, çünkü burada "ucuzluk" olgusu-sebebi vardır)
Ayrıca beterin beteri vardır, Eğer satın alınan kitap okunuyor-sa veya yalanıp yutuluyor-sa "kitap satın alma hastalığının" marjinal faydasının kişiye katkısı belirli bir düzeyin üstünde olacağından, bu hastalığın kişiye olası kayıplarını en aza indirgeyebilir.
Not: Kitap okuma tutkusu olan veya çok okuyan insanlar kitap hastası değildirdir
Sondan bir önceki not: Tabi siz bu yazımı bulunduğunuz ortam çevrenizden değerlendiriniz. Zira biraz da tebessüm edelim diye yazdım, bu şu anlama da gelmez; bu yazdıklarım bilimsel olmadığı. Okuyun ve ona siz karar verin... Kendinizi sınayın!
Son Not: Beğenilen tek hastalık vardır, o da okuma (yani birinci şık) hastalığıdır.
Sanırım sizde sakallı Lütfü sendromu var :)
(... Sakallı Lütfü prensibi
Kadıköy’ümüzün meşhur sahafı, yazar (Sakallı) Lütfü Seymen sık sık ‘Her ay gelirinin bir kısmını kitap almak üzere ayırmayan kimse, kitap okuru değildir’ der. Sakallı Lütfü Prensibi diyebileceğimiz bu yargıya göre, kitapseverlerin sürekli okumaları gerekiyor. Ve galiba her ay maaşının tamamını kitaba yatırmak, kitap manyaklığı yoluna girmek manası taşıyor... )
Filozof! Haşmet Babaoğlu "Hakiki okur kitap peşinde koşmaz, hakiki okur okuma peşindedir" der.
Yeni alınan bir kitabın kokusu,sizin okumanızı bekleyen birden fazla kitabınız olmasının verdiği mutluluk,her hangi bir alışverişe bu arada bide kitap alırım gizli düşüncesi ve dudağınızda gizlediğiniz gülümseme ile çıkış ...evet evet bu bir hastalık...