Vikitap'a üye blogger'ların (blogger, blogcu, wordpress, tumblr vd. gibi blog yazarlarının) bir araya gelip birbirlerine destek olmalarını ve tüm bloggerların kendi bloglarını tanıtmasını sağlamayı amaçlamaktadır grup. Benim desteğe ihtiyacım yok, kendi ayaklarım üzerinde de dururum diyorsanız eğer; en azından diğerlerinin sizi tanıması için bir fırsat verin.
Bu aslında biraz zamanın getirisi. Şimdi burda Goodreads'ten bahsetmek doğru olur mu bilmiyorum ama orada yüzyıllara, yıllara ve hatta aylara göre en iyi kitap listeleri var. Onları inceleyince 21. yüzyıla kadar gerçekten klasikleri zirvede görüyoruz. 21. yüzyıl itibariyle ise hep dediğiniz türde kitaplar göze çarpmaya başlıyor.
Piyasada onlar var, reklamlarda onlar var, sinemada onlar var, her yerde onlar var. Kimse çıkıp Açlık Oyunları'na yapılan reklam boyutunda bir klasik kitap reklamı yapamıyor haliyle. Dolayısıyla özellikle blog alemine yeni atılan genç arkadaşlar (20 yaşına kadar olanları diyelim en azından) hep bu kitapları okuyor.
Gerçi okuma alışkanlıklarını böyle devam ettirirlerse bir müddet sonra klasiklere yavaş yavaş yöneleceklerdir diye düşünüyorum. Umuyorum daha doğrusu.
Bunun en büyük etkisi kafalara kazınan ''Klasikler sıkıcı yaaa'' sözü. Vampirli, perili, vıcık vıcık aşklı kitaplar okuyup ne anlıyorlar, bakış açısı kazanıyorlar mı merak ediyorum doğrusu.
Bu tür kitaplar klasiklerden daha çok okunuyor maalesef..
neden kitap blogları genelde fantastik kurgu -vampirler,cadılar vs.- ya da popülerliği sabun köpüğü gibi geçici olan yetişkin kurgu kitapları eleştiriyor?
_dr.coffee'den sevgilerle
acaba klasikleri okuyup eleştirmekten korkuyorlar mı ki?? ya da popülerizmin sahne ışıklarına mı aldanılıyor?
_dr.coffee'den sevgilerle
bazıları gerçekten hoş oluyor ama %99.9 birbirinin hayal dünyasını çalmış gibi aynı senaryoyu ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar,
güzel olanlar için bkz: mürekkep yürek serisi
_dr.coffee'den sevgilerle