1935 yılı Aralık ayının 30uncu günü, gemimiz Haliçte demir attı. Bu ülkeyi görmek için yıllardan beri duyduğum büyük istek, sonunda gerçek olmuştur! Şehirlerin kraliçesi İstanbul! Saraylarla bezenmiş Boğaziçi, ayağının dibinde akıp giderken o, yurt edinilmiş tepelerin üzerinde tahtına kurulmuş oturuyordu. Bir gece önce, Marmara denizinde fırtınaya tutulmuştuk. Bu yüzden hala kendime gelememiştim. Güverteye zorla süreklendim. Bu sırada gemi, Sarayburnunun önüne gelmişti. Önümde giysilerini giymişti. Böyleyken, içim içeme sığmaz bir sevinç içindeydim. Başka türlü nasıl olabilirdi? Karşımda sanki bir cennet duruyordu. Bu şehre ait zihnimdeki hayaller, demek ki gerçek olmuştu! Yeni bir dünyayı gören turiste dönmüştüm.
1935 yılı Aralık ayının 30uncu günü, gemimiz Haliçte demir attı. Bu ülkeyi görmek için yıllardan beri duyduğum büyük istek, sonunda gerçek olmuştur! Şehirlerin kraliçesi İstanbul! Saraylarla bezenmiş Boğaziçi, ayağının dibinde akıp giderken o, yurt edinilmiş tepelerin üzerinde tahtına kurulmuş oturuyordu. Bir gece önce, Marmara denizinde fırtınaya tutulmuştuk. Bu yüzden hala kendime gelememiştim. Güverteye zorla süreklendim. Bu sırada gemi, Sarayburnunun önüne gelmişti. Önümde giysilerini giymişti. Böyleyken, içim içeme sığmaz bir sevinç içindeydim. Başka türlü nasıl olabilirdi? Karşımda sanki bir cennet duruyordu. Bu şehre ait zihnimdeki hayaller, demek ki gerçek olmuştu! Yeni bir dünyayı gören turiste dönmüştüm.
Karton Cilt, 208 sayfa
1997 tarihinde, İnkılap tarafından yayınlandı