1993ten 1998e uzanan bir dizi konuşmanın yer aldığı bu kitabın ilk ve derunî amacı, 21.yüzyılın eşiğinde, sosyolojiyi emperyalizmin bir keşif kolu olmaktan uzaklaştırıp, onu öncelikle ülkemizin, sonra beşeriyetin emrinde, özel ve genel sorunların, ortak gayret ve işbirliği ile tesbiti ve çözümü için çalışan halasâr bir ilim olarak görme arzusudur. Özellikle Türkiyeli bir sosyolog, çoğulcu bir imparatorluğun demokrat torunları olarak, birbirinden çok farklı görüşlere ve değerlere sahip olan insanların. bir bütünün parçaları olduğunu bilerek farklılıkları bütünün parçaları olduğunu bilerek, farklılıkları bütünün sıhhati adına anlamak zorundadır.Orhan Gencebaydan Nilüfer Göleye, Orhan Türkdoğandan Recep Tayyip Erdoğana kadar uzanan konuşmacılar yelpazesi, dünyayı ve Türkiyeyi sosyolojinin X ışınlarından geçiren sosyoloğun hep değişen, hep genişleyen ufukları konusunda okuyucuya ilgi telkin edecektir umarız.
1993ten 1998e uzanan bir dizi konuşmanın yer aldığı bu kitabın ilk ve derunî amacı, 21.yüzyılın eşiğinde, sosyolojiyi emperyalizmin bir keşif kolu olmaktan uzaklaştırıp, onu öncelikle ülkemizin, sonra beşeriyetin emrinde, özel ve genel sorunların, ortak gayret ve işbirliği ile tesbiti ve çözümü için çalışan halasâr bir ilim olarak görme arzusudur. Özellikle Türkiyeli bir sosyolog, çoğulcu bir imparatorluğun demokrat torunları olarak, birbirinden çok farklı görüşlere ve değerlere sahip olan insanların. bir bütünün parçaları olduğunu bilerek farklılıkları bütünün parçaları olduğunu bilerek, farklılıkları bütünün sıhhati adına anlamak zorundadır.Orhan Gencebaydan Nilüfer Göleye, Orhan Türkdoğandan Recep Tayyip Erdoğana kadar uzanan konuşmacılar yelpazesi, dünyayı ve Türkiyeyi sosyolojinin X ışınlarından geçiren sosyoloğun hep değişen, hep genişleyen ufukları konusunda okuyucuya ilgi telkin edecektir umarız.