Ahlâkın ve buna bağlı olarak âdâb-ı muaşeretin kaynağı, dinimizin yüce ve yüksek kaynakları olan Kurân-ı Kerîm ayetleri ve ve Efendimiz (s.a.s.)in hadîs-i şerîfleridir. Kaynağını dinden almamış hemen hiçbir ahlâkî prensip ya da kaide yoktur desek yanılmış olmayız. Bu beşer üstü ve vahiy eksenli ahlâkî düzenlemeler, her şeyi ve bu arada da yarattığı insanı en iyi bilen çok merhametli Rabbimizim bizlere adeta bir armağanıdır. Bu açıdan çalışmamızda her bir konu, öncelikle ayet-i kerimelerden daha sonra da hadis-i şeriflerden temellendirilmeye çalışılmıştır. Daha sonra da kısmen İslam büyüklerinin konu ile ilgili mütâlaalatına yer verilmeye çalışımıştır.
Ahlâkın ve buna bağlı olarak âdâb-ı muaşeretin kaynağı, dinimizin yüce ve yüksek kaynakları olan Kurân-ı Kerîm ayetleri ve ve Efendimiz (s.a.s.)in hadîs-i şerîfleridir. Kaynağını dinden almamış hemen hiçbir ahlâkî prensip ya da kaide yoktur desek yanılmış olmayız. Bu beşer üstü ve vahiy eksenli ahlâkî düzenlemeler, her şeyi ve bu arada da yarattığı insanı en iyi bilen çok merhametli Rabbimizim bizlere adeta bir armağanıdır. Bu açıdan çalışmamızda her bir konu, öncelikle ayet-i kerimelerden daha sonra da hadis-i şeriflerden temellendirilmeye çalışılmıştır. Daha sonra da kısmen İslam büyüklerinin konu ile ilgili mütâlaalatına yer verilmeye çalışımıştır.