Resimler! Resimler! Resimler! Rüyalarıma üşüşen o binlerce resmin nereden geldiğini öğrenmeden önce, sık sık merak ederdim; çünkü gündüzleri bu resimlere benzer hiçbir şey görmemiştim. Rüyalarımı bir karabasan dizisine dönüştürerek çocukluğumu bir işkence, rüyalarımın kabuslar dizisi olmasına yol açan bu imgeler bir süre sonra beni kendi türümden farklı, insanlıktan uzak, lanetli bir yaratık olduğuma inandırdılar.Mutluluğu yalnızca gündüzleri; o da belli bir ölçüde tadabiliyordum. Gecelerime ise korkunç bir korku hakimdi, hem de ne korku! Bu dünyada yaşamış, yaşayacak insanlar arasında hiçbir insanın böylesine derin, böylesine anlaşılmaz bir korku duymadığından emin olduğumu söylersem abartmış sayılmam. Çünkü benim çektiğim korku çok uzak bir geçmişin korkusuydu. Genç dünyada, uzak bir geçmişin genç dünyanın ilk gençliğinde duyulan korkuydu. Kısacası Orta Pleistosen (ya da Dördüncü Çağ) olarak bilinen çağda yaşayanların çektikleri korkuydu.
Resimler! Resimler! Resimler! Rüyalarıma üşüşen o binlerce resmin nereden geldiğini öğrenmeden önce, sık sık merak ederdim; çünkü gündüzleri bu resimlere benzer hiçbir şey görmemiştim. Rüyalarımı bir karabasan dizisine dönüştürerek çocukluğumu bir işkence, rüyalarımın kabuslar dizisi olmasına yol açan bu imgeler bir süre sonra beni kendi türümden farklı, insanlıktan uzak, lanetli bir yaratık olduğuma inandırdılar.Mutluluğu yalnızca gündüzleri; o da belli bir ölçüde tadabiliyordum. Gecelerime ise korkunç bir korku hakimdi, hem de ne korku! Bu dünyada yaşamış, yaşayacak insanlar arasında hiçbir insanın böylesine derin, böylesine anlaşılmaz bir korku duymadığından emin olduğumu söylersem abartmış sayılmam. Çünkü benim çektiğim korku çok uzak bir geçmişin korkusuydu. Genç dünyada, uzak bir geçmişin genç dünyanın ilk gençliğinde duyulan korkuydu. Kısacası Orta Pleistosen (ya da Dördüncü Çağ) olarak bilinen çağda yaşayanların çektikleri korkuydu.
Genetik hafıza üzerine; nereden geldik, nasıl geldik sorusunun en yalın, en basit cevabı. İlk insan mı, ilk medeni insan mı?? Buyurun buradan okuyun.
Jack London'un bütün kitapları beni olayların içine çeker ve sayfaların arasında yaşamaya başlarım bu kitapta da öyle oldu. Arka kapakta yazdığı gibi " jack London bu yapıtıyla ulaştığı başarının farkında olduğu içindir ki coşkuyla açıklamıştı bunu: " Gelmiş geçmiş en ilkel öykü budur.""
Jack London hangi konuya kalemini dokundursa mükemmel bir hikaye , harikulade bir kitap ortaya çıkaran nadide yazarlardan biridir. Kâh olayları bizzat yaşayarak yazmış; kâh hayvanların sanki bedeninde varolmuşcasına, onların duygu ve düşüncelerini okuyucuya yansıtarak, adeta yaşatarak kaleme almıştır.
'Ademden Önce' isimli eserinde de dönemin bilim adamlarının çalışmalarından yararlanarak, eski çağlardaki ilkel insan yaşamını anlatıyor.
Küçük bir çocukken başlayan rüyaları aracılığıyla, ilkel çağlarda yaşamış diğer benliği olan 'İri Diş'in yaşadıklarını anlatıyor. Ustaca bir kurguyla gelişim evrelerine göre farklılık gösteren insan gruplarını aynı ortamda bulunduruyor. Yaptığı kıyaslama ve tasfirlerle de gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Kitapta adı geçen bu gruplar: 'Ağaç Adamları', 'Halk' ve 'Ateş Adamları'.
Benden bu kadar dahası için kitabı okuyun, pişman olmazsınız.
Evrim kuramından hareketle yazılmış bir kitap. Okuması çok zevkli.
pek bir benzerini bulma şansınızın olmayacağını düşündüğüm bir kitap
Jack London, ilkel insanlık dönemini bir çocuğun düşlerinden yola çıkarak güzel bir öykü ile anlatıyor...
insan bir kitabın her sayfasında mı şaşırır yahu?
İlkel yaşamın gözlerimin önünde canlanmasını sağlayan güzel bir öykü.
Karton Cilt, 387 sayfa
2002 tarihinde, Morpa Kültür Yayınları tarafından yayınlandı