"Aracın, tekerleklerin hareketiyle sallanan kare şeklinde siyah bir tentesi ve şoförün kafasının üzerinde bir noktada arada bir dizginlerin takılmasıyla atın omuzlarından itibaren kavis oluşturan bir kanca vardı. Dingilin orada bir yerlerde de, bilinen tek işlevi yol boyunca tıkırdamak olan gevşek bir zincir bulunuyordu. Yolcularının hizmetindeyken oturduğu yerde pek çok kez zıplamak durumunda kalan Bayan Dollery, özellikle rüzgârlı havalarda, sade olmak adına elbisesinin altına kısa tozluklar ve başlık yerine de onu çoğu zaman kurbanı olduğu kulak ağrılarından koruması için mendille aşağıya doğru bağlanmış bir fötr şapka giyerdi. Arabanın arka tarafında, pazarın kurulduğu her gün başlamadan önce cep mendiliyle sildiği bir cam vardı. Böylece, arabanın arkasından bakarak, seyirci içeriden, adamın göremediği gökyüzünün bir parçasını ve manzarayı görebilirdi, ancak konuştukça özel, neşeli sohbetlerinde dudakları kıpırdayan ve kafaları sallanan, yapma hareketleriyle yüzlerindeki garipliğin dışarıdakilerce fazlasıyla fark edildiği gerçeğinden mutlulukla habersiz kalan, oturan yolcular davetsizce araya girerlerdi."
Uzun zamandır okumadığınız ve yaşamadığınız sıcaklıkta bir aşk öyküsü... Büyülü bir anlatım... Has edebiyatın doruk noktalarından biri...
"Aracın, tekerleklerin hareketiyle sallanan kare şeklinde siyah bir tentesi ve şoförün kafasının üzerinde bir noktada arada bir dizginlerin takılmasıyla atın omuzlarından itibaren kavis oluşturan bir kanca vardı. Dingilin orada bir yerlerde de, bilinen tek işlevi yol boyunca tıkırdamak olan gevşek bir zincir bulunuyordu. Yolcularının hizmetindeyken oturduğu yerde pek çok kez zıplamak durumunda kalan Bayan Dollery, özellikle rüzgârlı havalarda, sade olmak adına elbisesinin altına kısa tozluklar ve başlık yerine de onu çoğu zaman kurbanı olduğu kulak ağrılarından koruması için mendille aşağıya doğru bağlanmış bir fötr şapka giyerdi. Arabanın arka tarafında, pazarın kurulduğu her gün başlamadan önce cep mendiliyle sildiği bir cam vardı. Böylece, arabanın arkasından bakarak, seyirci içeriden, adamın göremediği gökyüzünün bir parçasını ve manzarayı görebilirdi, ancak konuştukça özel, neşeli sohbetlerinde dudakları kıpırdayan ve kafaları sallanan, yapma hareketleriyle yüzlerindeki garipliğin dışarıdakilerce fazlasıyla fark edildiği gerçeğinden mutlulukla habersiz kalan, oturan yolcular davetsizce araya girerlerdi."
Uzun zamandır okumadığınız ve yaşamadığınız sıcaklıkta bir aşk öyküsü... Büyülü bir anlatım... Has edebiyatın doruk noktalarından biri...
Karton Cilt, 570 sayfa
22Eylül2006 tarihinde, Altın Bilek Yayınları tarafından yayınlandı