Ahlakın ve Dinin İki Kaynağı

Ünlü Fransız filozof Henri Bergsonun düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergsona göre, gerçekten varolan şey madde, cansız varlıkdeğildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin aynısı olamaz, zira her adımda yeni bir tecrübe ortaya çıkar. Bergson, bilinçli bir varlık için varolmanın değişmek olduğunu kabul eder, çünkü değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnızca bilinçli insan varlığı için değil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelişmeyi, ancak süre olarak anladığımız takdirde her şeyi berraklığa kavuşturabileceğimiz söyler.Bergsonun Ahlakın ve Dinin İki Kaynağında temel yaklaşımı durağan ile devingen arasında kurduğu temel karşıtlıktır. Bu karşıtlıklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun durağan, mekanit ülkülerine ulaşır, diğeri sezgiye dayalıdır; varlığını filozofların, sanatçıların ve büyük mistiklerin yaratıcı atılımında bulur:Azizlerin niçin taklitleri vardır ve iyiliğin büyük insanları neden arkalarından yığınları sürüklemişlerdir? Hiçbir şey istemiyorlar ve buna rağmen elde ediyorlar. Çağırmak zorunda değillerdir; yalnızca varolurlar; varoluşları bir çağrıdır. Çünkü bu başka ahlakın özelliği tam da budur. Doğal ödev baskı veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlakta bir çağrı vardır.Ruh, onu sürükleyen akımla derinden sarsılmış olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak koşullandırmasını isteyen yasadan bir an için kurtularak, kendi üzerinde dönmekten vazgeçer. Sanki onu çağıran bir sesi dinliyormuş gibi durur. Daha sonra kendini ileriye doğru bırakır. Onu hareket ettiren gücü doğrudan algılayamaz ama simgesel bir görmeyle onun tanımlanamaz varlığını hisseder veya keşfeder. Sonra büyük bir neşe içinde eridiği bir esrime hali veya kendinden geçiş hali gelir...

Ünlü Fransız filozof Henri Bergsonun düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergsona göre, gerçekten varolan şey madde, cansız varlıkdeğildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin aynısı olamaz, zira her adımda yeni bir tecrübe ortaya çıkar. Bergson, bilinçli bir varlık için varolmanın değişmek olduğunu kabul eder, çünkü değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnızca bilinçli insan varlığı için değil, fakat bütün gerçeklik için böyledir. Bergson gelişmeyi, ancak süre olarak anladığımız takdirde her şeyi berraklığa kavuşturabileceğimiz söyler.Bergsonun Ahlakın ve Dinin İki Kaynağında temel yaklaşımı durağan ile devingen arasında kurduğu temel karşıtlıktır. Bu karşıtlıklardan birinin kökleri zihindedir ve bilime, onun durağan, mekanit ülkülerine ulaşır, diğeri sezgiye dayalıdır; varlığını filozofların, sanatçıların ve büyük mistiklerin yaratıcı atılımında bulur:Azizlerin niçin taklitleri vardır ve iyiliğin büyük insanları neden arkalarından yığınları sürüklemişlerdir? Hiçbir şey istemiyorlar ve buna rağmen elde ediyorlar. Çağırmak zorunda değillerdir; yalnızca varolurlar; varoluşları bir çağrıdır. Çünkü bu başka ahlakın özelliği tam da budur. Doğal ödev baskı veya zorlamayken, tam ve mükemmel ahlakta bir çağrı vardır.Ruh, onu sürükleyen akımla derinden sarsılmış olarak, türün ve bireyin birbirlerini dairesel olarak koşullandırmasını isteyen yasadan bir ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, Felsefe / Genel ve Referans, 288 sayfa
2004 tarihinde, Doğu Batı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789758717071
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: felsefe

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Deruni Kadim Merveylmzzbu doganozmurat
3 kişi

Okumak İsteyenler

simurg19 alohamora dilsizmütercim Nietzsche özlem zeynep
7 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski