1900’lü yıllar, Fransa...
Annesinin ihanetini öğrendiğinde henüz küçük bir kız çocuğudur Denise.
O günden sonra tek amacı, hayranlıkla karışık nefret duyduğu bu kadına benzememek ve her anlamda ondan uzak kalabilmek olacaktır.
Ama olur ya, neye maruz kalırsa onu yaparken buluverir kendini insan... İşte en zoru da bununla yüzleşmektir.
"Dikkat ederseniz, hepimizin çeşitli derecelerde böyle bir çatışma halinde olduğumuzu görürsünüz. Dürüstüzdür
ama gümrükten mal kaçırmaya çalışırız. Arkadaşlığa saygı gösteririz ama bir dostumuzun karısına âşık oluruz. [...]
Bu siz değilsinizdir artık. Sizi sürükleyen ya da mahkûm eden şeytandır... Bir insanın aklı kendini aldatma, çatışmayı "aklileştirme" imkânını bulduğu sürece sıhhatli kalır. Kendini affetme imkânını artık hiç bulamayacağı, çok önemli bir çatışma karşısında kalınca, halk dilinde adına “delilik” denen ve belirli hiçbir şey ifade etmeyen halin içine sığınır."
1900’lü yıllar, Fransa...
Annesinin ihanetini öğrendiğinde henüz küçük bir kız çocuğudur Denise.
O günden sonra tek amacı, hayranlıkla karışık nefret duyduğu bu kadına benzememek ve her anlamda ondan uzak kalabilmek olacaktır.
Ama olur ya, neye maruz kalırsa onu yaparken buluverir kendini insan... İşte en zoru da bununla yüzleşmektir.
"Dikkat ederseniz, hepimizin çeşitli derecelerde böyle bir çatışma halinde olduğumuzu görürsünüz. Dürüstüzdür
ama gümrükten mal kaçırmaya çalışırız. Arkadaşlığa saygı gösteririz ama bir dostumuzun karısına âşık oluruz. [...]
Bu siz değilsinizdir artık. Sizi sürükleyen ya da mahkûm eden şeytandır... Bir insanın aklı kendini aldatma, çatışmayı "aklileştirme" imkânını bulduğu sürece sıhhatli kalır. Kendini affetme imkânını artık hiç bulamayacağı, çok önemli bir çatışma karşısında kalınca, halk dilinde adına “delilik” denen ve belirli hiçbir şey ifade etmeyen halin içine sığınır."
Cidden icim sisti okurken. Annesine benzememek icin cabalayan kucuk bir kizin annesinin tam anlamiyla bir kopyası olma hikayesi. Fransa da kadinlarin evli olsalar bile istedikleri adamlara metres olmasi gercek mi bilmiyorum ama bana cok ilginc geldi. Bunu bu kadar rahat yasiyor olmalari en azindan kitapta anlatilana gore oldukca sasirtici. Ayrıca zamaninda -1900lu yillar- boylesine suslu cumleler kullanarak kendi ifade etmek havali birsey olsa da suan laf kalabaligindan baska birsey degil. Bu kadar derin gorunup bu kadar sig cumlelerle dolu olmasi ic bayiyor, bas agritiyor.
320 sayfa
16Kasım2018 tarihinde, Nemesis Kitap tarafından yayınlandı