Almanyada kurulan Frankfurt Okulunun öncülerinden, Max Horkheimerın, toplumların kültürel çöküşünü hızlandıran burjuva kültürünü ve toplum düzenini eleştirdiği ve 1930-1933 yılları arasında kaleme aldığı kısa öykü ve denemelerin bir derlemesi olan Alacakaranlık adlı çalışması, yazılmasının üzerinden yetmiş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen evrenselliğini ve güncelliğini hâlâ korumaktadır. Marksçılığın akademisyenler tarafından tekrardan değerlendirmesi gibi önemli felsefi konular geride kaldı. Ama yazarın tamamen yaşantısından hareketle yazdığı bu kişisel düşüncüleri, bugün içinde bulunduğumuz karanlıkta bize ışık tutmaya devam ediyor
Almanyada kurulan Frankfurt Okulunun öncülerinden, Max Horkheimerın, toplumların kültürel çöküşünü hızlandıran burjuva kültürünü ve toplum düzenini eleştirdiği ve 1930-1933 yılları arasında kaleme aldığı kısa öykü ve denemelerin bir derlemesi olan Alacakaranlık adlı çalışması, yazılmasının üzerinden yetmiş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen evrenselliğini ve güncelliğini hâlâ korumaktadır. Marksçılığın akademisyenler tarafından tekrardan değerlendirmesi gibi önemli felsefi konular geride kaldı. Ama yazarın tamamen yaşantısından hareketle yazdığı bu kişisel düşüncüleri, bugün içinde bulunduğumuz karanlıkta bize ışık tutmaya devam ediyor