Bu kitabı, İmparator Alexios Komnenosun çağına göre olağanüstü eğitimli ve bilgili Anna Komnena, akıp giden Zamana karşı bir yengi anıtı dikmek için yazmış. Türk, Bizans, Haçlılar tarihinin kesişme dönemini anlatmaya girişirken, öncelikle amacının, imparator babasının başarılarını çağlar ötesine duyurmak olduğunu saklamıyor. Kitapta, adından başlayarak, Alexiosun Destanı niteliğinin, aşırı abartmalarla ve yan tutuculukla, bile bile yaratıldığını, hatta asıl amacın bu olduğu, doğru. Yine de, yapıt, ölçülmez değer taşıyor. Çünkü Anna, döneminin olaylarını, entrikalarını, savaşlarını, ünlü kişilerini, İstanbuldaki sarayı ve oradaki yaşantıyı, zamanın toplumsal kurumlarını, geleneklerini anlatıyor; sık sık, önemli kişilerin ayrıntılı portresini büyük başarı ile çiziyor; o dönemdeki İstanbul üzerine yapıtının pek çok yerinde bize bilgi veriyor; bu arada özellikle, Emir Çakanın öyküsünü, Ortodoks kilisesinin sapık saydığı Bogomil tarikatının önderi Basileiosun İstanbuldaki Dikilitaş dibinde diri diri yakılmasını, Haçlıların Anadoludan geçişini, Türklerle yapılan savaşları, Büyük Selçukluları, arasındaki ilişkileri, sürtüşmeleri, çatışmaları, çok ayrıntılı olarak anlatıyor. Bunlar bakımından ve daha ince konu bakımından, yapıtı, ya en ayrıntılı bilgi veren kaynaktır ya da tek kaynaktır.
Bu kitabı, İmparator Alexios Komnenosun çağına göre olağanüstü eğitimli ve bilgili Anna Komnena, akıp giden Zamana karşı bir yengi anıtı dikmek için yazmış. Türk, Bizans, Haçlılar tarihinin kesişme dönemini anlatmaya girişirken, öncelikle amacının, imparator babasının başarılarını çağlar ötesine duyurmak olduğunu saklamıyor. Kitapta, adından başlayarak, Alexiosun Destanı niteliğinin, aşırı abartmalarla ve yan tutuculukla, bile bile yaratıldığını, hatta asıl amacın bu olduğu, doğru. Yine de, yapıt, ölçülmez değer taşıyor. Çünkü Anna, döneminin olaylarını, entrikalarını, savaşlarını, ünlü kişilerini, İstanbuldaki sarayı ve oradaki yaşantıyı, zamanın toplumsal kurumlarını, geleneklerini anlatıyor; sık sık, önemli kişilerin ayrıntılı portresini büyük başarı ile çiziyor; o dönemdeki İstanbul üzerine yapıtının pek çok yerinde bize bilgi veriyor; bu arada özellikle, Emir Çakanın öyküsünü, Ortodoks kilisesinin sapık saydığı Bogomil tarikatının önderi Basileiosun İstanbuldaki Dikilitaş dibinde diri diri yakılmasını, Haçlıların Anadoludan geçişini, Türklerle yapılan savaşları, Büyük Selçukluları, arasındaki ilişkileri, sürtüşmeleri, çatışmaları, çok ayrıntılı olarak anlatıyor. Bunlar bakımından ve daha ince konu bakımından, yapıtı, ya en ayrıntılı bilgi veren kaynaktır ya da tek kaynaktır.
568 sayfa