Şiir belki de sadece biçimdir, ama çağdaş bilimsel düşünceye varanlar, yeryüzüne, insanlara, yurduna, derin, vazgeçilmez bağlarla bağlı olanlar, kendi mutluluğunu öbür insanlardan ayırmayanlar, nerde olursa olsun, hangi koşullar içinde bulunursa bulunsun, bencil yalnızlıklara düşmeyenler, toplumsal gerçekleri yaşamasına geçirenler, kısaca Issız bir telgrafhane gibi, durmadan sesler alıp sesler verenler, dünyanın, memleketin hali düzelmeden gözüne uyku girmeyenler için... Bilimsel düşünce bize, gerçeğin donuk, değişmez bir kavram olmadığını gösteriyor. Özünde taşıdığı karşıt güçlerin çatışması sonucu, yeni, yepyeni bir gerçeği yaratacağını söylüyor. Toplum gerçekleri de öyle. En değişmez koşulların altında bile, değiştirici güç, içten içe yeni bir toplumsal ortam yaratmaya hamaratça çalışır. Yıkılmaz sanılan diktatörlükler yıkılır, sonsuz gibi görünen baskılar darmadağın olur, hür düşüncelere vurulan zincir koparılır, kelepçeler kırılır...
Şiir belki de sadece biçimdir, ama çağdaş bilimsel düşünceye varanlar, yeryüzüne, insanlara, yurduna, derin, vazgeçilmez bağlarla bağlı olanlar, kendi mutluluğunu öbür insanlardan ayırmayanlar, nerde olursa olsun, hangi koşullar içinde bulunursa bulunsun, bencil yalnızlıklara düşmeyenler, toplumsal gerçekleri yaşamasına geçirenler, kısaca Issız bir telgrafhane gibi, durmadan sesler alıp sesler verenler, dünyanın, memleketin hali düzelmeden gözüne uyku girmeyenler için... Bilimsel düşünce bize, gerçeğin donuk, değişmez bir kavram olmadığını gösteriyor. Özünde taşıdığı karşıt güçlerin çatışması sonucu, yeni, yepyeni bir gerçeği yaratacağını söylüyor. Toplum gerçekleri de öyle. En değişmez koşulların altında bile, değiştirici güç, içten içe yeni bir toplumsal ortam yaratmaya hamaratça çalışır. Yıkılmaz sanılan diktatörlükler yıkılır, sonsuz gibi görünen baskılar darmadağın olur, hür düşüncelere vurulan zincir koparılır, kelepçeler kırılır...