Hz. Hüseyin (r.a.) başını sallayarak: Ah Küfe, ah Irak halkı, ne kadar vefasız ve insafsızsınız. Hz. Osman gibi bir halifeyi Kelannullah üstünde katlettiniz, kanları hâlâ Kuranın üzerinde durur. Babam Hz. Aliyi vurdunuz. Kardeşim Hz. Hasanı bitirdiniz. Şimdi ise gözlerinizi bana ve aileme dikmiş, beni bitirmek istiyorsunuz. Bu sözler karşısında ümmet adeta çözülüyordu ve çok iri yarı uzun boylu bir asker önüne atılıverdi. Hemen kılıcını çekti. Hz. Hüseyin (r.a.)m karşısında dikildi ama tir tir titriyordu. Hz. Hüseyin (r.a.): - Sen asker misin? - Hayır. Ben komutanım, dedi. Hz. Hüseyin (r.a.): - Peki sen cesur musun? Komutan: - Evet cesurum, dedi. - Adın ne? diye sordu Hz. Hüseyin (r.a.): - Adım Hürdür, dedi. - Peki neden titriyorsun? Kılıcını kaldırıp cengaverler gibi dövüşsene, dedi. Hür ise: - Hangi kılıç kalkar Peygamber torununa? dedi.
Hz. Hüseyin (r.a.) başını sallayarak: Ah Küfe, ah Irak halkı, ne kadar vefasız ve insafsızsınız. Hz. Osman gibi bir halifeyi Kelannullah üstünde katlettiniz, kanları hâlâ Kuranın üzerinde durur. Babam Hz. Aliyi vurdunuz. Kardeşim Hz. Hasanı bitirdiniz. Şimdi ise gözlerinizi bana ve aileme dikmiş, beni bitirmek istiyorsunuz. Bu sözler karşısında ümmet adeta çözülüyordu ve çok iri yarı uzun boylu bir asker önüne atılıverdi. Hemen kılıcını çekti. Hz. Hüseyin (r.a.)m karşısında dikildi ama tir tir titriyordu. Hz. Hüseyin (r.a.): - Sen asker misin? - Hayır. Ben komutanım, dedi. Hz. Hüseyin (r.a.): - Peki sen cesur musun? Komutan: - Evet cesurum, dedi. - Adın ne? diye sordu Hz. Hüseyin (r.a.): - Adım Hürdür, dedi. - Peki neden titriyorsun? Kılıcını kaldırıp cengaverler gibi dövüşsene, dedi. Hür ise: - Hangi kılıç kalkar Peygamber torununa? dedi.