İrtica olarak anılan gericilik akımları Osmanlı İmparatorluğunda ortaya çıktı ve Türkiye Cumhuriyetinde de varlığını korudu. Genç Cumhuriyete yönelik gerici eylemler sistemli ve örgütlü bir büyüme ile daima Türkiyeyi tehdit etti. Menemen Ayaklanması gibi kanlı kalkışmalar yüzünden ordu ile cumhuriyet idarecilerinin ortaklığı anlaşılır hale geldi. Türkiye özellikle Refah Yol Hükümetinden bugüne kadar irticayı konuştu. Refah Yol Hükümeti döneminde yaşananlar hala akıllarda, tarikat başlarının Başbakanlıkta yediği toplu akşam yemekleri, Sincandaki Kudüs gecesi Şevki Yılmazın konuşmaları, Refahlı Belediye başkanlarının yaptığı cumhuriyet ve demokrasi karşıtı açıklamalar, İstanbul Sultanbeylide yaşananlar, türbanlı avukatlara duruşmalara girebilme serbestisi, Erbakanın Kaddafiden yediği azar, eğitimde birliğin bozulması ve diğerleri... Türkiye Cumhuriyetinin yaşamaya hiçte olmadığı türden sistem dışı olay ve beyanlar. Bütün bu talihsiz olay ve beyanların Silahlı Kuvvetleri olduğu kadar silahsız kuvvetleri de rahatsız etmemiş olması düşünülemez. Geliyorum diyen bir süreç işte böyle başladı.
İrtica olarak anılan gericilik akımları Osmanlı İmparatorluğunda ortaya çıktı ve Türkiye Cumhuriyetinde de varlığını korudu. Genç Cumhuriyete yönelik gerici eylemler sistemli ve örgütlü bir büyüme ile daima Türkiyeyi tehdit etti. Menemen Ayaklanması gibi kanlı kalkışmalar yüzünden ordu ile cumhuriyet idarecilerinin ortaklığı anlaşılır hale geldi. Türkiye özellikle Refah Yol Hükümetinden bugüne kadar irticayı konuştu. Refah Yol Hükümeti döneminde yaşananlar hala akıllarda, tarikat başlarının Başbakanlıkta yediği toplu akşam yemekleri, Sincandaki Kudüs gecesi Şevki Yılmazın konuşmaları, Refahlı Belediye başkanlarının yaptığı cumhuriyet ve demokrasi karşıtı açıklamalar, İstanbul Sultanbeylide yaşananlar, türbanlı avukatlara duruşmalara girebilme serbestisi, Erbakanın Kaddafiden yediği azar, eğitimde birliğin bozulması ve diğerleri... Türkiye Cumhuriyetinin yaşamaya hiçte olmadığı türden sistem dışı olay ve beyanlar. Bütün bu talihsiz olay ve beyanların Silahlı Kuvvetleri olduğu kadar silahsız kuvvetleri de rahatsız etmemiş olması düşünülemez. Geliyorum diyen bir süreç işte böyle başladı.