Şizoanaliz, reichın politik psikolojisinin bittiği yerde, yani kitlelerin kendi baskılarını arzulamalarına ilişkin soruyu cevaplamaya çalışarak başlar. Reichın gördüğü gibi modern Faşist Devlet, dış güçlerle değil; aksine kitlelerin kendisiyle kurulur. Ancak onun politik psikolojisinin dikkate almadığı bir nokta vardır; o da arzunun faşist kişilikteki yeri. Işte şizoanaliz ve an(arşi) bu noktada, tamamıyla yeni bir arzu görüşüyle başlar, yani reaktif arzunun yerine aktif arzuyu yerleştirir. Çünkü arzu her zaman üretkendir. Artaudnun deneyimlediğine çok benzer aktif ve göndergesel-olmayan doğrusal bir akıştır.
Şizoanaliz, reichın politik psikolojisinin bittiği yerde, yani kitlelerin kendi baskılarını arzulamalarına ilişkin soruyu cevaplamaya çalışarak başlar. Reichın gördüğü gibi modern Faşist Devlet, dış güçlerle değil; aksine kitlelerin kendisiyle kurulur. Ancak onun politik psikolojisinin dikkate almadığı bir nokta vardır; o da arzunun faşist kişilikteki yeri. Işte şizoanaliz ve an(arşi) bu noktada, tamamıyla yeni bir arzu görüşüyle başlar, yani reaktif arzunun yerine aktif arzuyu yerleştirir. Çünkü arzu her zaman üretkendir. Artaudnun deneyimlediğine çok benzer aktif ve göndergesel-olmayan doğrusal bir akıştır.