Tasavvuf, İslâmî hayatın ve kültürümüzün bir parçasıdır. Ortaya çıkışından bu yana dâima ilgi odağı olmuştur. Bugün de gerek düşünce sistemi olarak, gerekse hayat tarzı ve terbiye biçimi olarak hem ilgi çekmekte, hem de çeşitli tartışmalara konu edilmektedir.
Tasavvufun sosyal müesseseleri olan tekkeler ve eğitim kurumu sayılan tarîkatlar, bu yüzyılın başından beri İslâm ülkelerinin bir kısmında devlet eliyle toplum hayatının dışına itilmeye çalışılmışsa da, halkın bu müesseselere ilgisi pek azalmamıştır. Özellikle Batı’da ve Amerika’da, tasavvufun hem tarîkat boyutundaki eğitim tarzı, hem de düşünce planındaki üslûbu, ilgi odağı olmaya devam ediyor. Kuzey Afrika menşe’li pek çok tarîkat mensûbu, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkeleriyle Ame¬rika’da İslâmiyetin yayılmasına öncülük etmektedir. Mevlânâ, İbn Arabî ve Yunus Emre gibi tasavvufî düşünce temsilcilerinin fikir ve eserleri Batı’daki insanların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Türkiye’de İlâhiyat Fakültelerinde “Tasavvuf”un ana bilim dalı haline gelmiş olması, bir merhaledir. İlmî platformda tasavvufun belli bir hüsn-i kabûle mazhar olmaya başladığının ifadesidir.
Uzun yıllar İstanbul M. Ü. İlâhiyat Fakültesi öğrencilerine takrir ettiğimiz tasavvuf ders notlarının yer yer geliştirilip yer yer kısaltılarak yeniden gözden geçirilmesinden ortaya çıkan bu çalışma, gerek ilâhiyat mensuplarının, gerekse ilgi duyan insanlarımızın tasavvuf konusundaki soru ve taleplerine cevap vermek üzere kitap haline getirilmiş bulunmaktadır.
Tasavvuf, İslâmî hayatın ve kültürümüzün bir parçasıdır. Ortaya çıkışından bu yana dâima ilgi odağı olmuştur. Bugün de gerek düşünce sistemi olarak, gerekse hayat tarzı ve terbiye biçimi olarak hem ilgi çekmekte, hem de çeşitli tartışmalara konu edilmektedir.
Tasavvufun sosyal müesseseleri olan tekkeler ve eğitim kurumu sayılan tarîkatlar, bu yüzyılın başından beri İslâm ülkelerinin bir kısmında devlet eliyle toplum hayatının dışına itilmeye çalışılmışsa da, halkın bu müesseselere ilgisi pek azalmamıştır. Özellikle Batı’da ve Amerika’da, tasavvufun hem tarîkat boyutundaki eğitim tarzı, hem de düşünce planındaki üslûbu, ilgi odağı olmaya devam ediyor. Kuzey Afrika menşe’li pek çok tarîkat mensûbu, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkeleriyle Ame¬rika’da İslâmiyetin yayılmasına öncülük etmektedir. Mevlânâ, İbn Arabî ve Yunus Emre gibi tasavvufî düşünce temsilcilerinin fikir ve eserleri Batı’daki insanların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Türkiye’de İlâhiyat Fakültelerinde “Tasavvuf”un ana bilim dalı haline gelmiş olması, bir merhaledir. İlmî platformda tasavvufun belli bir hüsn-i kabûle mazhar olmaya başladığının ifadesidir.
Uzun yıllar İstanbul M. Ü. İlâhiyat Fakültesi öğrencilerine takrir ettiğimiz tasavvuf ders notlarının yer yer geliştirilip yer yer kısaltılarak yeniden gözden geçirilmesinden ortaya çıkan bu çalışma, gerek ilâhiyat mensuplarının, gerekse ilgi duyan insanlarımızın tasavvuf konusundaki soru ve taleplerine cevap vermek üzere kitap haline getirilmiş bulunmaktadı... tümünü göster
Karton Cilt, 357 sayfa
Nisan2000 tarihinde, Ensar Neşriyat tarafından yayınlandı