Türk mutfak kültürüyle ilgili olarak son yıllarda büyük bir yayın patlaması yaşanıyor. Türk yemekleri dünyanın dört bir yanında tanıtılıyor, araştırılıyor ve beğeni kazanıyor. Bu çalışmalar içinde en kalıcı ve etkili olanlar ise tarih bağlantılı araştırmalar, konuyla ilgili eski ve temel metinlerin yayımlanması, bölge ya da il (hatta ilçe) monografilerinin hazırlanması ve dünya çapında gerçekleştirilen tanıtım etkinlikleridir. Birbiriyle bağlantı ve birbirini etkileyen bu çalışmalar içinde il monografileri büyük bir yer tutuyor.Türkiye’nin büyük illerinden biri olan Sivas da mutfak kültürü bakımından dikkate değer özellikler arz etmektedir. “Sivas Kitaplığı’nın dördüncü kitabı olarak yayımlanan Anamın Aşı Tandırın Başı, il merkezi ve ilçelerle birlikte çeşitli tarihlerde buraya yerleşmiş Rumeli ve Kafkasya göçmenleri de göz önünde tutularak, konusuna hakim bir araştırmacının uzun yıllara yayılan gayretleriyle hazırlanmış büyük ve kapsamlı bir monografidir.Çalışma, yalnızca yemek tarifleri üzerinde yoğunlaşmıyor, mutfak kültürüyle etnografik tespitler, inanç, gelenek ve sözlü kültür değerlerinin derlenmesi bakımından da “hazine” değerini taşıyor. Bu açıdan bakılırsa, yalnızca mutfak kültürü üzerinde çalışanların değil, aynı zamanda kültür tarihi araştırmacılarının, dilcilerin ve toplumsal tarihle uğraşanların da başvurabileceği bir kaynak eser konumunu kazanıyor.
Türk mutfak kültürüyle ilgili olarak son yıllarda büyük bir yayın patlaması yaşanıyor. Türk yemekleri dünyanın dört bir yanında tanıtılıyor, araştırılıyor ve beğeni kazanıyor. Bu çalışmalar içinde en kalıcı ve etkili olanlar ise tarih bağlantılı araştırmalar, konuyla ilgili eski ve temel metinlerin yayımlanması, bölge ya da il (hatta ilçe) monografilerinin hazırlanması ve dünya çapında gerçekleştirilen tanıtım etkinlikleridir. Birbiriyle bağlantı ve birbirini etkileyen bu çalışmalar içinde il monografileri büyük bir yer tutuyor.Türkiye’nin büyük illerinden biri olan Sivas da mutfak kültürü bakımından dikkate değer özellikler arz etmektedir. “Sivas Kitaplığı’nın dördüncü kitabı olarak yayımlanan Anamın Aşı Tandırın Başı, il merkezi ve ilçelerle birlikte çeşitli tarihlerde buraya yerleşmiş Rumeli ve Kafkasya göçmenleri de göz önünde tutularak, konusuna hakim bir araştırmacının uzun yıllara yayılan gayretleriyle hazırlanmış büyük ve kapsamlı bir monografidir.Çalışma, yalnızca yemek tarifleri üzerinde yoğunlaşmıyor, mutfak kültürüyle etnografik tespitler, inanç, gelenek ve sözlü kültür değerlerinin derlenmesi bakımından da “hazine” değerini taşıyor. Bu açıdan bakılırsa, yalnızca mutfak kültürü üzerinde çalışanların değil, aynı zamanda kültür tarihi araştırmacılarının, dilcilerin ve toplumsal tarihle uğraşanların da başvurabileceği bir kaynak eser konumunu kazanıyor.