Yıllar önce oğlunu, ardından eşini kaybetmiş Saba ile yakın bir ilçede askerliğini yapan ünlü yazar Engin'in yolu bir gün mezarlıkta kesişir. Saba'yı ilk gördüğü anda yeni romanının kahramanı yapmayı kafasına koyan Engin, onu tekrar görmek ümidiyle her hafta sonu mezarlığa gitmeye başlar. Yaşadığı acıların ardından, kendini dış dünyaya kapatmış olan Saba, Engin'in bu niyetinden habersiz, tanımlayamadığı bir hisle ona tüm hayatının düğüm düğüm olmuş gizlerini anlatmaya başlar. Engin'le konuşmak bir terapidir Saba için. Anlattıkça içindeki zehri boşaltır ve farkında bile olmadan yeniden soluk almaya başlar.
Kader onlara, hiç beklemedikleri ve belki de hiç istemedikleri bir senaryo hazırlamaktadır. Birlikte geçirebildikleri hafta sonları, adlandıramadıkları bir bağ oluşturur aralarında. Birbirlerine hep belli bir mesafede kalmalarının nedeni, kocasına hâlâ âşık olduğunu söyleyen Saba'nın araya ördüğü bir duvar gibi görünse de aslında sık sık ziyaretine gelen kocası Kerem'in canını yakan tehditleridir.
Yıllar önce oğlunu, ardından eşini kaybetmiş Saba ile yakın bir ilçede askerliğini yapan ünlü yazar Engin'in yolu bir gün mezarlıkta kesişir. Saba'yı ilk gördüğü anda yeni romanının kahramanı yapmayı kafasına koyan Engin, onu tekrar görmek ümidiyle her hafta sonu mezarlığa gitmeye başlar. Yaşadığı acıların ardından, kendini dış dünyaya kapatmış olan Saba, Engin'in bu niyetinden habersiz, tanımlayamadığı bir hisle ona tüm hayatının düğüm düğüm olmuş gizlerini anlatmaya başlar. Engin'le konuşmak bir terapidir Saba için. Anlattıkça içindeki zehri boşaltır ve farkında bile olmadan yeniden soluk almaya başlar.
Kader onlara, hiç beklemedikleri ve belki de hiç istemedikleri bir senaryo hazırlamaktadır. Birlikte geçirebildikleri hafta sonları, adlandıramadıkları bir bağ oluşturur aralarında. Birbirlerine hep belli bir mesafede kalmalarının nedeni, kocasına hâlâ âşık olduğunu söyleyen Saba'nın araya ördüğü bir duvar gibi görünse de aslında sık sık ziyaretine gelen kocası Kerem'in canını yakan tehditleridir.
Her şey son bölümde anlam kazandı. Güzel kitaptı...
ARAF:İki dünya arasındaki yer olup,dünyadaki görevleri tamamlanmamış olan ruhların arada sıkıştığı yer...Saba adında bir kadın,ilkönce 3 yaşında oğlunu,daha sonra da kocasını kaybediyor.Onların ölümlerine dayanamayıp geri gelmeleri için hergün ağlıyor.Birgün kocasının ve oğlunun ruhu geliyor.Belli bir zaman geçtikten sonra kocasının ruhu ona işkence olmaya başlıyor.İki dünya arasına sıkışmış Kerem...Başlardan sonunu tahmin ettiğimi sandığım,ama sonunda ağzımın açık kaldığı bir kitap.Muhteşem bir hikaye mutlaka okuyun.
hayal kırıklığına uğgradım çok bunaldım.YAZARIN diğer kıtaplarını okumasaydım Candan Özeri dırek silerdim Oysa kader ve gavurun dölü nekadar güzeldi
Konusu oldukça farklı, ilginç. Seneler önce kaybettiği oğlu ve eşiyle konuşan, hatta merhum eş kendisine fiziksel zarar bile verebilen bir kadının, genç bir adamla ilişkisini konu alan bir kitap. Dediğim gibi konu ilginç de olay örgüsü o kadar kopuk ki. Görmezden gelinemeyecek boşluklar var anlatımda. Bir sayfada yazdıklarını diğer sayfada bozmuş. Yazarın 'ikinci kitap' diye adlandırdığı kısımda hiç olmasa biraz daha gideri olurdu belki. Benim açımdan zaman kaybı, göz yorgunluğu, beyin hücresi israfı...
Karton Cilt, 432 sayfa
Ağustos2014 tarihinde, Panama Yayıncılık tarafından yayınlandı