Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikâyemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikâyenizdir…
Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü… Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan… Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi… Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu başkaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de…
Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum. Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni… Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz…
"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı."
-Voya, Lindy Gerdes-
(Tanıtım Bülteninden)
Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikâyemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikâyenizdir…
Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü… Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan… Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi… Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu başkaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de…
Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum. Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni… Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz…
"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve hal... tümünü göster
Çok dramatik bir hikaye, ruhunuzu daraltıyor inanılmaz öfkeleniyorsunuz..İzzy'nin dramı rahatça çözülebiliyor ama clara'nın dramı inanılmazdı...Eğer dram seviyorsanız kesinlikle kaçırmayın çok etkileyici,sürükleyici bir hikaye sizi bekliyor... Ama ruhum daralmasın ne gereği var hayat zaten yeterince zor diyorsanız elinize almayın....(ayrıca sanki bu hikayeye benzer bir hikaye okumuştum dedirtti bana)
Okurken ağladım, öfkelendim, nefret ettim, nefes alamadım. Birçok bölümü "Olamaz...!" diyerek bitirdim. Mükemmel, uykusuz bırakan türden bir roman...
Arkadya'dan okuduğum 5. kitap. Şu ana kadar hiçbiri beni böylesine etkilememişti.
Normalde bu kadar psikolojik kitapları okumam. Etkisinde kalacağımı ve bunun bana zarar verebileceğini düşünürüm. Kitabı aldığımda, ilk görüşüm bunun da bir klasik kadın edebiyatı gibi oluşuydu. İşte kadın kocasından ayrılır, başka bir adamı görür falan filan... Tam tersine, kitap birden akıl hastanesinde başlıyor. Kadın ise kalbindeki aşkla akıl hastanesinde sağlıklı kalıyor.
2. Karakterse, yine ailesi yüzünden geçmişte ve gelecekte çok acılar çekeceğini düşünüyor. O da aşkla umudunu kaybetmiyor. 2 karakterin farklı hikayeleri aynı kitapta anlatılıp, sonra da bomba gibi bir şeyle birleştiğinde çok güzel bir kitap oluşuyor. Ben bu türü daha çok beğeniyorum.
İlk başlarda bira sıkıcı gibi gelse de ilerleyen sayfalarda kitaba bağlanıyorsunuz. Merak duygusu sürekli okuma isteği uyandırıyor. Kitap , farklı zamanlarda yaşayan iki kadın üzerinden anlatılıyor. Konu genellikle , herhangi bir sorunu olmayan ancak babasının isteği kişi ile evlenmek istemeyen kızlarını metazori şekilde akıl hastanesine yatırmalarıyla başlayan ve ilerleyen bir konuyu anlatıyor. Birinci kadının hikayesi 1920 lerde geçiyor , diğeri ise günümüzde. Neticede bu iki kadının yolları günümüz zamanlarında gizemli bir şekilde buluşuyor. Güzel okunası bir roman. Tavsiye ederim..
Düşünün ki akıl sağlığınız yerinde babanız sizi zengin bir adamla evlendirmek istiyor siz kabul etmiyorsunuz çünkü başka bir adama aşıksınız ..Babanız sırf kararına karşı geldiğiniz için sizi bir akıl hastanesine kapatıyor yaşınız 17 hamilesiniz ve herkese hasta olmadığınızı anlatmaya çalışıyor kimseyi inandıramıyorsunuz...
Yazar Willard Akıl hastanesinin çatısında bulunan hasta valizlerinin sergilendiği Willard valiz sergisi ile ilgili haberi gördüğünde kjtabı yazmaya karar veriyor..Kitapta karakterler hariç mekanlar gerçek kitabın sonunda yazarla yapılan söyleşide yazarın topladığı ve paylaştığı bilgiler inanılmaz..
Kitaptan çok etkilendim..
440 sayfa
2015 tarihinde, Arkadya Yayınları tarafından yayınlandı