Sessizce izliyordu, izlemek güzeldi… Her avcı avını uğursuz bir gölge gibi takip etmeliydi. Zehirli bir kan gibi dolaşmalıydı damarlarında… Ta ki onu eritip yok edene kadar… Zehiri taşıyan kadeh, kadehi sunan el, intikam ateşiyle yanıp kavrulan kömür karası bir yürek… Yıldız tozuyla kaplı, gümüş rengi tenleri Arenlerin hayatını aydınlatmaya yetecek miydi? Yoksa kadehi süsleyen zehir, damla damla içilmiş miydi?
Sessizce izliyordu, izlemek güzeldi… Her avcı avını uğursuz bir gölge gibi takip etmeliydi. Zehirli bir kan gibi dolaşmalıydı damarlarında… Ta ki onu eritip yok edene kadar… Zehiri taşıyan kadeh, kadehi sunan el, intikam ateşiyle yanıp kavrulan kömür karası bir yürek… Yıldız tozuyla kaplı, gümüş rengi tenleri Arenlerin hayatını aydınlatmaya yetecek miydi? Yoksa kadehi süsleyen zehir, damla damla içilmiş miydi?
Arenya, ortaokul ve üstü yaşa hitap edebilecek, hoş bir fantastik serinin ilk kitabı. Romandan ziyade hikaye serisi demeyi uygun görüyorum çünkü daha çok masalsı bir tadı var.
Yazar, kendine özgü bir evren oluşturmuş. Anladığım kadarıyla da isimleri dahi kendi üretmiş. Anlatım dili bence çok hoştu; giriş şekli Shekspirvari bir havadaydı. Betimlemesi de bir o kadar yerinde ve kafamızda canlandırmamızı kolaylaştıran tarzdaydı. Şahsen genel olarak kitabı beğendim.
Lakin heyecan seviyesinden uzak, merak uyandırmayan ve tek düze başlayıp yine aynı şekilde biten bir hikaye olduğunu söylemem gerekir. Kitabın sonu da pek bir kafa karıştırır cinsten oldu; tam anlayamadım hala.
Fakat dediğim gibi ağızda hoş bir tat bırakan, masalsı bir hikaye. Okunmasını tavsiye ederim.
DİPÇE: Artık ufak tefek imla hatalarına değinmediğimi fark etmişsinizdir? Yazmamam yok demek değil, sadece artık bahsetme gereği duymuyorum. :)
Karton Cilt, 192 sayfa
2016 tarihinde, Az Kitap tarafından yayınlandı