On dokuzuncu yüzyılın ilk yıllarında meydana gelen Kabakçı Mustafa İsyanı, Osmanlı İmparatorluğu üzerinde derin etkiler bıraktı. İsyan, bir sultanın tahtına, daha sonra da hayatına mal oldu. On bir önemli devlet adamı katledildi, bir yeniçeri ağası öldürüldü, bir sadrazam azledildi... Dönemin teknolojik üstünlükleriyle donatılmış orduları karşısında başarısız olan Osmanlı ordusuna biraz taze kan vermek amacıyla kurulan Nizam-ı Cedid ordusu lağvedildi. Çalkantılı bir dönem geçiren İmparatorluk, ancak 1820li yıllardan sonra göreceli bir sükunet dönemine girebildi. Ebu Bekir Efendi ve Ubeydullah Kuşmânî, işte bu isyana tanık olmuş, çağdaş ama farklı bakış açısına sahip iki yazar. Her ikisi de isyanla ilgili gözlemlerini yazmış. Ebu Bekir Efendi, Kabakçı Mustafa İsyanına methiyeler düzmüş, asileri gazi olarak tanımlamış. Mahşer gününe dönen Et Meydanında dolaşarak asilerin dönem yöneticilerini katletmesini büyük bir sevinçle izliyor. Zulmün ortadan kalkmasına vesile olan asilere ve isyana müteşekkir... Kuşmânî ise isyanı ve asileri yerden yere vuruyor ve zorba asilerin imparatorluğa verdiği zararları saymakla bitiremiyor, tahtından indirilen ve bir yıl sonra öldürülen III. Selime ağıtlar yakıyor. Bu yüzden zulümlerle dolu olduğuna inandığı IV. Mustafa dönemini sona erdiren Alemdar Mustafa Paşayı bir kurtarıcı olarak tanıtıyor. Her iki yazarın sivri bir dille kaleme aldıkları isyana dair risaleleri, farklı yorumları şans eseri aynı kitapta toplanmış. Kitabı hazırlayanAysel Danacı Yıldız Sabancı Üniversitesinde, Kabakçı İsyanı üzerine doktora çalışması yapmaktadır.
On dokuzuncu yüzyılın ilk yıllarında meydana gelen Kabakçı Mustafa İsyanı, Osmanlı İmparatorluğu üzerinde derin etkiler bıraktı. İsyan, bir sultanın tahtına, daha sonra da hayatına mal oldu. On bir önemli devlet adamı katledildi, bir yeniçeri ağası öldürüldü, bir sadrazam azledildi... Dönemin teknolojik üstünlükleriyle donatılmış orduları karşısında başarısız olan Osmanlı ordusuna biraz taze kan vermek amacıyla kurulan Nizam-ı Cedid ordusu lağvedildi. Çalkantılı bir dönem geçiren İmparatorluk, ancak 1820li yıllardan sonra göreceli bir sükunet dönemine girebildi. Ebu Bekir Efendi ve Ubeydullah Kuşmânî, işte bu isyana tanık olmuş, çağdaş ama farklı bakış açısına sahip iki yazar. Her ikisi de isyanla ilgili gözlemlerini yazmış. Ebu Bekir Efendi, Kabakçı Mustafa İsyanına methiyeler düzmüş, asileri gazi olarak tanımlamış. Mahşer gününe dönen Et Meydanında dolaşarak asilerin dönem yöneticilerini katletmesini büyük bir sevinçle izliyor. Zulmün ortadan kalkmasına vesile olan asilere ve isyana müteşekkir... Kuşmânî ise isyanı ve asileri yerden yere vuruyor ve zorba asilerin imparatorluğa verdiği zararları saymakla bitiremiyor, tahtından indirilen ve bir yıl sonra öldürülen III. Selime ağıtlar yakıyor. Bu yüzden zulümlerle dolu olduğuna inandığı IV. Mustafa dönemini sona erdiren Alemdar Mustafa Paşayı bir kurtarıcı olarak tanıtıyor. Her iki yazarın sivri bir dille kaleme aldıkları isyana dair risaleleri, farklı yorumları şans eseri aynı kitapta toplanmış. Kitabı hazırlayanAysel Danacı ... tümünü göster