Gel, gel, gel!... Diyen Adam... Gel! dedi, sevgiye çağırdı. Gel! dedi, saygıya çağırdı. Gel! dedi, şefkate, merhamete ve kulluğa çağırdı. Hiç itici, tepici, dışlayıcı olmadı. Düşmanlığı, kanı kini, ayrımcılığı silip attı. Herkesi kucakladı. Her gecesi kadir, her rastladığı Hızırdı. Örneği, önderi, kılavuzu Resulullahtı. Daim aşkla şakıdı, aşkı şakıdı. Ayrılıklardan yandı yakıldı. Dostu Allahtı. O, Mevlânaydı. Başımızın tacıydı... Şimdi yüreklerimiz daha bir yaralı, bekliyor Mevlâna ahlaklıları. İlhamı Mesnevi den alıp sevgiyi asra taşıyanları... Yeniden ve bir daha sevgiyi hakim kılmak için Mevlânalaşanları... Bekliyor yüreklerimiz daha bir yaralı, hep çağıran, hep Gel! diyen adamı. Bütün bir insanlık çağırır oldu gözleri yaşlı. Bu eser, o candan davetlere bir cevap olmalı.
Gel, gel, gel!... Diyen Adam... Gel! dedi, sevgiye çağırdı. Gel! dedi, saygıya çağırdı. Gel! dedi, şefkate, merhamete ve kulluğa çağırdı. Hiç itici, tepici, dışlayıcı olmadı. Düşmanlığı, kanı kini, ayrımcılığı silip attı. Herkesi kucakladı. Her gecesi kadir, her rastladığı Hızırdı. Örneği, önderi, kılavuzu Resulullahtı. Daim aşkla şakıdı, aşkı şakıdı. Ayrılıklardan yandı yakıldı. Dostu Allahtı. O, Mevlânaydı. Başımızın tacıydı... Şimdi yüreklerimiz daha bir yaralı, bekliyor Mevlâna ahlaklıları. İlhamı Mesnevi den alıp sevgiyi asra taşıyanları... Yeniden ve bir daha sevgiyi hakim kılmak için Mevlânalaşanları... Bekliyor yüreklerimiz daha bir yaralı, hep çağıran, hep Gel! diyen adamı. Bütün bir insanlık çağırır oldu gözleri yaşlı. Bu eser, o candan davetlere bir cevap olmalı.