Aşk her şeyin ilacı olabilir ama iki bin yıllık bir laneti ortadan kaldırabilir mi?
Sevgili okuyucularım,
Bir kadınla yatak odasında hapis kalmak muhteşem bir şey. İki bin yıldan uzun bir süre, yüzlerce yatak odasına hapsedilmekse pek hoş değil. Sonsuza kadar bir kitabın içinde aşk kölesi olarak kalmakla lanetlenmek, Spartalı bir savaşçıyı bile mahvedebiliyor.
Bir aşk kölesi olarak kadınlara dair her şeyi biliyorum. Onları nasıl etkileyeceğimi, onlara nasıl dokunacağımı ve en önemlisi, nasıl zevk vereceğimi Fakat Grace Alexanderın fantezilerini gerçekleştirmek için dünyaya çağrıldığımda, beni bir aşk kölesi olarak değil, azap dolu geçmişe sahip bir erkek olarak görebilen bir kadınla ilk kez karşılaştım. Beni yatak odasından çıkarıp bana dünyayı gösterme zahmetine giren bir tek o oldu. Bana tekrar sevmeyi öğretti.
Ama ben sevmek için yaratılmadım. Ebediyete kadar sevgisiz kalmakla lanetlenmiştim. Bir komutan olarak uzun zaman önce cezamı kabul- lenmiştim fakat sonra yaralı kalbimin, yokluğuyla yaşayamayacağı Gracei buldum. Peki, aşk her şeyin ilacı olabilir mi? Bir laneti kırması gerçekten mümkün mü?
Makedonyalı Julian
Kenyonın eserleri ayrıntılı, ironik, seksi ve son derece yaratıcı.
-The Boston Globe
Aşk her şeyin ilacı olabilir ama iki bin yıllık bir laneti ortadan kaldırabilir mi?
Sevgili okuyucularım,
Bir kadınla yatak odasında hapis kalmak muhteşem bir şey. İki bin yıldan uzun bir süre, yüzlerce yatak odasına hapsedilmekse pek hoş değil. Sonsuza kadar bir kitabın içinde aşk kölesi olarak kalmakla lanetlenmek, Spartalı bir savaşçıyı bile mahvedebiliyor.
Bir aşk kölesi olarak kadınlara dair her şeyi biliyorum. Onları nasıl etkileyeceğimi, onlara nasıl dokunacağımı ve en önemlisi, nasıl zevk vereceğimi Fakat Grace Alexanderın fantezilerini gerçekleştirmek için dünyaya çağrıldığımda, beni bir aşk kölesi olarak değil, azap dolu geçmişe sahip bir erkek olarak görebilen bir kadınla ilk kez karşılaştım. Beni yatak odasından çıkarıp bana dünyayı gösterme zahmetine giren bir tek o oldu. Bana tekrar sevmeyi öğretti.
Ama ben sevmek için yaratılmadım. Ebediyete kadar sevgisiz kalmakla lanetlenmiştim. Bir komutan olarak uzun zaman önce cezamı kabul- lenmiştim fakat sonra yaralı kalbimin, yokluğuyla yaşayamayacağı Gracei buldum. Peki, aşk her şeyin ilacı olabilir mi? Bir laneti kırması gerçekten mümkün mü?
Makedonyalı Julian
Kenyonın eserleri ayrıntılı, ironik, seksi ve son derece yaratıcı.
-The Boston Globe
9 verdim çünkü serinin diğer kitaplarınıda okuduktan sonra pişman olmak istemedim..Belki de 10 luktu...Yazarı ilk defa okudum ve gerçekten çok kaliteli ve hikayeyi mitoloji ile birleştirip güncele çevirmesine bayıldım..yorumlarda +18 denmiş açıkçası biraz alsammı almasammı dedim ama fantastik kitapları seviyorum ve açıkçası çok rahatsız edici bulmadım...Çok çiçekli böcekli kitaplarda bile erotizm abartılmışken bu ak kaldı açıkçası...Hikaye sürükleyici başlarda biraz sıkıldım gibi ama hikaye gittikçe sizi içine çekiyor..Karakterler,yan karakterler,ince cümleler, ince espirileri yazarı favorim yaptı seriye devam edeceğim ve tavsiye ediyorum :)
Trakyalı Kyrain'dan Sonra Makedonyali Julian'ın macerasınida okudum. Julian daha duygusal idi. Kyrian'in macerasi daha hareketli daha aksiyon dolu idi. Aşk Kölesinde aski tam anlami ile hissettiriyordu. Hikayeyi çok begendim. Kenyon favori yazarimdi bu degişmedi iyice pekisti. ..
Yazar iki yaralı kalbi çok manidar bir şekilde birleştirmesi..Harika idi..
Yazarın ilk okuduğum Trakyalı Kyrain'in hikayesinden daha sıcak buldum ki Aşk Kölesi bir yarı Tanrı'nın Seks terapisti neredeyse sıfır tecrübeli Grace'in hikayesi içinde yakışan buydu sanırım...
Kısaca konusu :
Makedonyalı Julian Ünlü Roma'yı bile arkadaşı Trakyalı Kyrian ile dize getirmiş bir komutandır..İşinde ne kadar başarılı ise özel yaşamında pek de mutlu olmayı başaramamıştı.Kendisi yaşamı boyunca birileri tarafından sevilmeyi önemsenmeyi istemiştir..Sevginin sevilmenin ne demek olduğunu ne ailesinden,kardeşlerinden,ne arkadaşlarından bulmuştur (Trakyalı Kyrian dışında)Bir kadın tarafından da hiç sevilmemiş yalnızca kullanılmıştır..Kardeşi gibi sevdiği arkadaşının karısını bir dizi hile ile sahip olmayı da bu yüzden seçmiştir..Ama bu kadından ne kadar çocukları da olsa aralarında tam anlamı ile sevgi olamaması onu çocuklarına daha düşkün olmasına yol açmıştır..
Ama her şeyin ortaya çıkması ile Julian için sonun başlangıcı olmuş ve sonunda lanetlenerek bir kiatba seks kölesi olarak hapsedilmiştir..Buraya kardeşi tarafından hapsedilirken bile ailesinden kimsenin ona yardım etmemesi özellikle Annesi Afrodit'in tutumu çok duygusuz sevgisiz gibi geldi bana..Bu kiatpta Julian tam tamına ikibin senedir hapistir..Onu çağıran kadınlara yatakta bir ay hizmet ederek tekrar kitaba geri dönmektedir..Yaklaşık neredeyse iki yüz yıldır çağırılmamaktadır..B u hizmetlerinde kendini memnun etmesi söz konusu değildir..Amaç kadınlara hizmet etmektir..Bu zaman içinde ne olduğunu kim olduğunu sorgulamamak da işine gelmiştir!!..Taa ki Grace'in karşısına çıkıncaya kadar..
Grace cinsellikle tüm bilgileri neredeyse teoriktir..Erkeklerle ilişkiye girememektedir.. Arkadaşının bu sorununa kökten çözüm bulmak yarı çingene olan arkadaşı Selena'yı harekete geçirmiş bu bir mumya müzesindeki sahaftan bulduğu kitabın Grace'e çare olacağını düşünmüş ve doğum gününde ona hediye etmeye karar vermiştir...Julian'in ismini üç kere söylediğinde Julian kitaptan çıkıp Grace'e hizmetlerini sunacaktır!!
İşte Julian'ın ortaya çıktığı sahne harika idi..Salonun ortasında ışıklar içinde çırılçıplak Adonis gibi bir erkeği düşünebilyor musunuz?? Yazar işte burayı harika bir şekilde vermişti..
Grace ile Julian'ın karşılaşmaları birbirlerine alışmaya çalışmaları harika idi..Julian Grace'in kendisine diğer kadınlar gibi davranacağını beklerken ona bir insan bir arkadaş gibi davranması ikilinin zamanla gelişen arkadaşlıkları birbirlerine kimseye anlatamadıkları duygularını anlatmaları,yakınlaşmaları çok güzeldi..Bu yakınlaşma sonunda aralarında gelişen o olağan üstü aşk.birbirlerine çare olmaları olağan üstü idi..Kısaca okudukça hikayeye daha da bağlanıp sevdim..
Harika bir romandı İşin açığı Gece Yaşayanlar'dan ben daha çok sevdim bu macerayı..Tavsiye ederim...
AŞK KÖLESİ-Sherrilyn Kenyon bitti... öncelikle +18 olduğunu söyleyerek yoruma başlayayım... tam bir yetişkin serisi... çok severek okudumm.. sayfalar su gibi aktı... çevirisi çok güzeldi... akıcı ve sürükleyici bir kitaptı... konusunu çok sevdiğim... mitolojik kahramanlar ve aşkı bir arada okumak mükemmeldi... yazarın kalemi harika... büyük kızlara masallar tadındaydı kitap... elimden düşürmedim... kahramanlar özellikle kadın kahramanımız Grace çok iyi.. dürüst.. saf ama bir o kadar da cesur bir karakterdi... erkek karakter Makedonyalı Julian tek kelimeyle harikaydı... off off dedirttiren bir karakterdi... yaralı bir ruhu vardı... güçlü bir savaşçıydı... ama lanetlendiği için bir kitabın içinde sıkışıp kalan bir aşk kölesiydi... yardım sever Grace ise onu kurtarmak için elinden geleni yapmaya karar verdi... konu ilerlerken hikayenin içinde Athena... Afrodit... Eros gibi mitolojik kahramanları okumak çok eğlenceliydi... Julian ve Grace aşkı çok güzeldi... benim kesinlikle takip edeceğim bir seri ve yazar... okumak isteyene şiddetle öneririmmm... özellikle tanrıça serisi - gece yarısı sersi ve dark serisi sevenlere hiç tereddüt etmeyin okuyun derim :)
bayıldım kitaba..seriyi uzun zamandır bekliyorduk ve beklediğime değdi kesinlikle :) kapağı...çevirisi..herşeyi süperdi...Julian ve Grace hangisini daha çok sevdim karar veremedim :) kesinlikle okunmalı
Bu kitabı herkes okumalı.. yıllar öncesinde yaşamış olan Julian bir hata yapar ve ceza olarak bir kitaba hapsedilir. Kitabı her okuyan kadın onunla muhteşem 30 gün geçirir. Kitabın işlevini bilmeyen Grace , uyanık arkadaşının rızasıyla kitabı okur ve muhteşem bir 30 gün başlamış olur..
Çok severek okudum ve yazarı takip listeme aldım. Yakın zamanda tüm kitaplarını okumak istiyorum.
400 sayfa
2011 tarihinde, Pegasus Yayıncılık tarafından yayınlandı