Aşkın Gölgesi'ni okuyunca, babasız büyüyen kadınların kırılgan yüzlerıyle bır kez daha karşılaştım. On yedi yaşın tüm çelişkileri, ilk aşkın sancılı gel gitleri, Gülşah Elikbank'ın kelımelerle dansıyla her bir satıra nakış gibi işlenmişti. Aşka inancını yitirmiş bir kadının anneliğiyle hayata tutunma çabası yüreğinizi titretirken, korkuları uğruna hayatı ve aşkı ıskalayan bir adamın çaresizliğine tanıklık edeceksiniz. Aşkı aşkla anlatan, adından söz ettirecek bir yazarın, uzun yıllar yüreğınizde yer edecek sarsıcı, hüzünlü öyküsü bu. Çarpıcı karakterlerle örülmüş; geçmişle, aşkla ve insanın kendiyle yüzleşme hikayesi 'Aşkın Gölgesi'
-Cezmi Ersöz-
(Tanıtım Bülteninden)
Aşkın Gölgesi'ni okuyunca, babasız büyüyen kadınların kırılgan yüzlerıyle bır kez daha karşılaştım. On yedi yaşın tüm çelişkileri, ilk aşkın sancılı gel gitleri, Gülşah Elikbank'ın kelımelerle dansıyla her bir satıra nakış gibi işlenmişti. Aşka inancını yitirmiş bir kadının anneliğiyle hayata tutunma çabası yüreğinizi titretirken, korkuları uğruna hayatı ve aşkı ıskalayan bir adamın çaresizliğine tanıklık edeceksiniz. Aşkı aşkla anlatan, adından söz ettirecek bir yazarın, uzun yıllar yüreğınizde yer edecek sarsıcı, hüzünlü öyküsü bu. Çarpıcı karakterlerle örülmüş; geçmişle, aşkla ve insanın kendiyle yüzleşme hikayesi 'Aşkın Gölgesi'
-Cezmi Ersöz-
(Tanıtım Bülteninden)
pekala öncelikle beklediğimden daha iyi bir kitap oduğunu söylemeliyim 10 yıldız almaması sırf havada sonu yüzünden bence Gülşah ta kimine bitireceğine karar veremediği için bunu okuyucunun insifiyatifine bıraktı..
ilk sayfalarda demiştim ki oğlum senin nihai yıldızın anca 3 olabilir, ve sonraaa kitap beni şaşırtmaya başladı..
Gülşah Elikbank'ın okuduğum ilk kitabı ve inşallah son da olmaz, kitaba başklamamadaki en önemli sebep konusunda ve kapağından çok arap ülkelerindce yayın hakkı alınmış olmasıydı ,bu bendeki kör olasıca merak illetini uyandırdı :D ve kütüphanede karşıma çıkıncada hemen adım :D
KONUSUNA gelirsek, kitap 17 yaşındaki Ece nin annesinin tavan arasında buduğu adı ve içinde annesine itaf edilmiş mektup dışında yayınevi yazarı vs.hiç bir şey olmayan bir kitabı bulması ve merak edip okumasıyla başlar,sayfalar ilerledikçe anlar ki kitap sadece bir kitap değildir annesini anlatıyordur, sayfalar ilerledikçe annesini ne kadar yanlış tanıdığını görünen buzdağının altında ne tür kırgınlıklar,aşklar,acılar olduğunu yani kısacası annesininde 42 yaşına pat diye gelmeden evvel bir genç olduğunu ve onun da bir kalbi olduğunu anlar..
Esma(ECEnin annesi)1988 yıında 19 yaşında eskişehir de bir edebiyat öğrencisidir.babası ile yaşadıkları sebebiyle insanlara güvenmekte,onlarla kendini paylaşmakta zorluk çeken birisidir, Ev arkadaşı Canan onun sırdaşı en yakını herşeyidir, bir gün Ahmet diye bir çocukla tanışır Ahmet Esma ya deli divanedir,ama öyle serserice değil sapına kadar,koşusuz şartsız aşık deli divane :D Esma ilk başlarda güvenmesede sonra kalbini ,hayatını ona açar aşk bacayı sarar ,tabi herşey aslında böyle başlar.. Canı çıkasıca canana,kedi kesen satanist iki yüzlü yelloz, Ahmete derin duygular beslemekte ve bunun için canı dostunu harcamakta bir saniye bile düşünmememkte..
kitaptqa en takıldığım noktaDİKKAT SPOİLER VAR!!!! kitabı yazan canan mış! oaha abi ben başından beri ahmettir diye bekliyorum ve bir bakıyorum o satanist(kartopunu katili ruhsuz beach) çıkıyor öhh..
Berk e de ayrı bir üzüldüm ya tüm kitap boyunca mazlum oynadı çocuk ,etmeyin eylemeyin yazar bacıar,hep mi ikinci karakterlere cefa var bu dünyada.. adrian olsuuun, jem olsun ,damon olsuun.. İkinci adamları koruyalım sahipleneim derneği kuracağım yakında , hep kalbimi onlar kazanıyor ama esas kızla gözünüün bir ucuyla baksa diğeriyle sırt çeviriyor vay arkadaş..:p
bir de ismiler Gülşah hanımın E işe başayan isimlere takıntısı var sanırım bknz:ESMA,,ECE ENGİN...
Bu kitabın mutlu sona bittiği pek söylenemez , aslında baya nötr bitti diyebiliriz,çok fazla kırgınlık var,ama bir o kadar da kırılıp onarılan kalp var.. taiki hiç bir onarım kusursuz değil mutlaka iz bırakır geriye .. işte bu kitapta da öyle,ikinci şanlar ,yeni umutlar var..
çok hoşuma giden bir iki alıntı;
İstanbul'a vedaları sadece ona tekrar kavuşana kadardı.
Biz hayaler kurmayı severiz.Keşkeleri Belkileri severiz.Renklerden pembe yi severiz.Oysa içimiz kırmızı ,dışımızsiyahtır.Çocukken gözlerimizde gökkuşağı vardır,dünya rengarenktir.Büyüdükçe,renkler terk eder insanı.Beyazı tutabilirsen içinde en şanslı sensin belki de.Çocukken herşeyi seversin,herkesi seversin.Kendini bile seversin.Sonra nefretle tanışırsın . Aslında daha doğrusu tanıştırıırsın .Belki de asıl önemlisi kimin tanıştırdığıdır veya ne zamn tanıştığın..
Hakkında çok güzel yorumlar duydum.En kısa sürede okumalıyım.
Daha önce Gülşah Elikbank adını ve kitaplarını duymuştum,araştırınca fantastik okumayı sevmediğim için okuma listemden çıkarmıştım.Fantastik olmayan bu kitabıyla bir şans vermek istedim..Sarah Jio da kimmiş,Gülşah Elikbank dururken diye düşünmeden edemedim kitap bitince.Geçmiş ve gelecek bağlantılı bölümler arası kopma yok,kurgu başarılı.ilk sayfadan itibaren sizi etkileyen satırlarla kopamıyorsunuz kitaptan.Uykusuz bir geceye hazır olarak başlayın kitaba.Benden tam puan.
Türk yazarlarla gurur duyuyorum! Hep beni şaşırtan performanslar gösteriyorlar.
Bundan önce okuduğum kitap bir Garwood kitabıydı ve ben kadının kalemine bayılan biri olarak genelde ondan sonra okuduğum kitaplarda pek zevk alamam ama "Aşkın Gölgesi" onun etkisinden çıkardı ve kendi etki alanını yarattı!
Gülşah Elikbank, daha önce hiç okumadığım bir yazardı, dolayısıyla bu da ilk okuduğum kitabıydı ve beğendim. Kalemi hafif, akıcı ve sade... Okuru sıkmayan, kendine çeken ve etkileyen bir kalemi vardı bu kitabında. Genelleme yapamayacağım diğer kitaplarını okumadım ama bu kitabında öyleydi. Yazarın kelimeler üzerindeki hakimiyetini sevdim.
Kitabın konusunu beğendim daha ilk çıktığında ilgimi çekmişti ve açıkçası geçmişe dönüşlerle bir film tadında bir kitap olacağını düşünmüştüm ki beni yanılmadı.
Kitabın konusuna kısaca değinmeyeceğim çünkü arka kapak yazısının yeterince açık olduğunu düşünüyorum. Yani arka kapakta ne okuyorsanız onun detayını okuyorsunuz kitapta. :)
Zaman zaman detayların fazla acıtasyon yaptığını düşünmedim değil, hatta yaşanan olayların yeterince duygusal olduğunu düşündüğümden bu kadar acıtasyona gerek yoktu da dedim ama kitabın bütünlüğünde, kitabı bitirdiğimde her şey yerli yerindeydi. Okurken fazla gelen kısımlar aslında fazla olmadığını fark ettim. Anlayacağınız okurken fazla gelen şeyler aslında kitabı bitirdiğinizde yerli yerine oturmuş oluyordu.
Yazarı bir konuda tebrik etmek istiyorum, kitap için kitap okumak ve bunu kitabın bütünlüğünden kopmadan yapmayı başarmış olması cidden takdir edilecek bir şeydi.
Kitabı beğendim, konuya bayıldım.
Ahh bir de... benim için "Aşk ikinci bir şansı hak etmez!" ama bu kitap yanıldığımı gösterdi. Evet... aşk ikinci şansı hak edebilecek bir duygu eğer gerçekten aşk ise...
Yorumumu burada bitiriyorum açıkçası şuanda Gökhan Özen'den Ne Fark Eder şarkısı eşliğinde bu yorumu yazdım ve inanın, kitabı hatırlamak gözlerimi doldurdu. Meğersem kitabı okurken ne kadar zorlanmışım o acıyla... Yolda okumayın bu kitabı, ben otobüsde okudum bazı yerlerde selektör yapar gibi göz kırpıştırdım gözyaşlarım akmasın diye :(
Daha fazlası için, alıntılar için: http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/gulsah-elikbank-askn-golgesi.html
Ciltsiz, 304 sayfa
2011 tarihinde, Postiga Yayınları tarafından yayınlandı