Aşkın Küçük Tanrısı, genç bir kadının kendi kalbinde çıktığı zahmetli, hüzünlü, çaresiz, ancak gene de umut dolu bir yolculuğun tinsel haritası gibi.Hatice Becan bu ilk kitabında büyük bir iş başarıyor ve kentli kadının aşk karşısındaki duruşunu gözler önüne seriyor. Yer yer Tanrıya yakarıya ya da isyana dönüşen, sevgiliyi putlaştıran, buna karşın insancıllığının da son derece farkında olan bir duruş bu.Aşkın Küçük Tanrısı, Mevlananın Şemse duyduğu hasretin tanrısal bir sevgiye evrilmesini andırır şekilde ilerliyor. Kitabın başlarında sevgiliye yönelen cümleler, bölümler ilerledikçe Tanrıya seslenişler halini alıyor. Bu anlamda yazar da kendi gönlünün Mesnevisine imza attığı hissini yaratıyor.
Aşkın Küçük Tanrısı, genç bir kadının kendi kalbinde çıktığı zahmetli, hüzünlü, çaresiz, ancak gene de umut dolu bir yolculuğun tinsel haritası gibi.Hatice Becan bu ilk kitabında büyük bir iş başarıyor ve kentli kadının aşk karşısındaki duruşunu gözler önüne seriyor. Yer yer Tanrıya yakarıya ya da isyana dönüşen, sevgiliyi putlaştıran, buna karşın insancıllığının da son derece farkında olan bir duruş bu.Aşkın Küçük Tanrısı, Mevlananın Şemse duyduğu hasretin tanrısal bir sevgiye evrilmesini andırır şekilde ilerliyor. Kitabın başlarında sevgiliye yönelen cümleler, bölümler ilerledikçe Tanrıya seslenişler halini alıyor. Bu anlamda yazar da kendi gönlünün Mesnevisine imza attığı hissini yaratıyor.
Şiirsel denemeleri severim. Lakin cılkı çıkınca ahenk bozuluyor. Ayrıca devrik cümle kurmak sanat yapmak değildir. Adı üstünde onlar devrik cümledir. Ayrıca bir sayfada 2 den fazla aşk kelimesi geçince zaten sinirleniyorum. Yapış yapış bir kitap. yakarış bölümü çok sıkıcı lakin Mucize bölümü biraz iyiydi.
182 sayfa