Çocukluğunu pamuk toplayarak geçirmiş tehlikeli,
evsiz bir avare... Armani ve Chanel dünyasına
alışkın yüksek gelirli bir sanat simsarı...
Gerçekleştirilmesi zor bir hayali olan kararlı bir
kadın... Hiçbir yazarın hayal etmeye dahi cesaret
edemeyeceği inanılmaz bir hikâye...
Adı Denver Moore. Kendi sesinden anlatılan bu
hikâye, onun hikâyesi.1960'lar kadar geç bir
dönemde "Sahip" için pamuk topladıkları bir
çeşit kölelik sistemi içinde büyümüş bir insanın
öyküsü. Bir gün bile okula gitmemiş, ağır
emeklerinin karşılığı yıllarca ödenmemiş,
sokakta yaşamayı hayatta bir aşama atlamak
olarak görmüş ve lüks arabalar kullanan,
Starbucks'tan kahve alan beyaz bir adamla
arkadaş olmayı hayal bile etmemiş biri... Bu,
aynı zamanda Ron Hall'un da hikâyesi. Ve yine
kendi sesinden... Önemli resim başyapıtlarını
arayan, çok iyi pazarlık yapan, peynir-ekmek
satar gibi Picasso ve Van Gogh tabloları satan
yüksek gelirli bir sanat simsarı... Hollywood
malikâneleri, Soho galerileri ve Avrupa
şatolarında; hayatının bir sonraki bölümünün
şehrin göbeğindeki evsizler yurdunda
yazılacağını ya da sokakta yaşayan bir adamın
büyük sadakatinin ve esrarengiz, spritüel
sezgisinin ona hayatının en zor döneminde
inanılmaz bir destek vereceğini hayal bile
edemezdi. Ve aynı zamanda bu Debbie Hall'un,
inançlı, cesur bir kadının öyküsü. Debbie'nin
şefkat ve inadı onları bir araya getirdi ve ileri
görüşlülüğü binlerce kişiye umut aşıladı. İki
erkek ile harikulade bir kadının gerçek yaşam
öyküsü bu; aynı zamanda hayat hakkında
gerçek, bazen buruk, en nihayetinde umut dolu
ve şaşırtıcı bir hikâye.
Çocukluğunu pamuk toplayarak geçirmiş tehlikeli,
evsiz bir avare... Armani ve Chanel dünyasına
alışkın yüksek gelirli bir sanat simsarı...
Gerçekleştirilmesi zor bir hayali olan kararlı bir
kadın... Hiçbir yazarın hayal etmeye dahi cesaret
edemeyeceği inanılmaz bir hikâye...
Adı Denver Moore. Kendi sesinden anlatılan bu
hikâye, onun hikâyesi.1960'lar kadar geç bir
dönemde "Sahip" için pamuk topladıkları bir
çeşit kölelik sistemi içinde büyümüş bir insanın
öyküsü. Bir gün bile okula gitmemiş, ağır
emeklerinin karşılığı yıllarca ödenmemiş,
sokakta yaşamayı hayatta bir aşama atlamak
olarak görmüş ve lüks arabalar kullanan,
Starbucks'tan kahve alan beyaz bir adamla
arkadaş olmayı hayal bile etmemiş biri... Bu,
aynı zamanda Ron Hall'un da hikâyesi. Ve yine
kendi sesinden... Önemli resim başyapıtlarını
arayan, çok iyi pazarlık yapan, peynir-ekmek
satar gibi Picasso ve Van Gogh tabloları satan
yüksek gelirli bir sanat simsarı... Hollywood
malikâneleri, Soho galerileri ve Avrupa
şatolarında; hayatının bir sonraki bölümünün
şehrin göbeğindeki evsizler yurdunda
yazılacağını ya da sokakta yaşayan bir adamın
büyük sadakatinin ve esrarengiz, spritüel
sezgisinin ona hayatının en zor döneminde
inanılmaz bir destek vereceğini hayal bile
edemezdi. Ve aynı zamanda bu Debbie Hall'un,
inançlı, cesur bir kadının öyküsü. Debbie'nin
şefkat ve inadı onları bir araya getirdi ve ileri
görüşlülüğü binlerce kişiye umut aşıladı. İki
erkek... tümünü göster
Ders çıkarılacak bir kitaptı.. Yaşamları birbirinin
zıttı olan insanların bir araya gelmesine ve
birbirlerinin hayatlarını değiştirmesine şahit
oluyoruz. kitap ron ve denver`ın ağzından
anlatılıyor. manevi duygular ağırlıklı olarak ele
alınmış. hoştu
Ciltsiz, 304 sayfa
2011 tarihinde, Epsilon Yayınları / Bestseller Dizisi tarafından yayınlandı