Kitapta yazarımız Ahmet Özer, Tahirî Mutlu Ağabeyin, sadakati, vefası, Hizmet-i İmaniye ve Kurâniyedeki sağlam duruşu, Risale-i Nurların neşri için bütün malını infak etmesi, hayatını Nur hizmetine vakfetmesi, kılı kırk yararcasına yaşayışı ve ibadetindeki dikkati gibi hususları öne çıkarmaktadır. Tahirî Mutlu Ağabeyin ismi, tarihe şeref levhası olarak altın harflerle yazılmıştır. İşte hayatından bir anekdot: Risale-i Nurlar ilk defa baskıya gireceği o darlık döneminde Üstad Bediüzzaman Hazretleri sağa sola hem de 50-100 lira gibi küçük bir para bulmak için adam gönderiyor. Tahirî Mutlu bunu duyuyor ve koşa koşa köyüne gidiyor. Köy meydanında bütün mülkünün satılık olduğunu ilân ediyor. Köylüleri ise tarla satma mevsimi olmadığını dolayısıyla tarlaların ucuza gideceğini söyleyerek vazgeçirmek istemelerine karşı o neye satılırsa satılsın razı olduğunu söyleyerek tarlalarını haraç mezat satıyor. Mülkünün parasını sevine sevine getirip Üstadına teslim ediyor. Ve bu parayla Risaleler basılıyor.
Kitapta yazarımız Ahmet Özer, Tahirî Mutlu Ağabeyin, sadakati, vefası, Hizmet-i İmaniye ve Kurâniyedeki sağlam duruşu, Risale-i Nurların neşri için bütün malını infak etmesi, hayatını Nur hizmetine vakfetmesi, kılı kırk yararcasına yaşayışı ve ibadetindeki dikkati gibi hususları öne çıkarmaktadır. Tahirî Mutlu Ağabeyin ismi, tarihe şeref levhası olarak altın harflerle yazılmıştır. İşte hayatından bir anekdot: Risale-i Nurlar ilk defa baskıya gireceği o darlık döneminde Üstad Bediüzzaman Hazretleri sağa sola hem de 50-100 lira gibi küçük bir para bulmak için adam gönderiyor. Tahirî Mutlu bunu duyuyor ve koşa koşa köyüne gidiyor. Köy meydanında bütün mülkünün satılık olduğunu ilân ediyor. Köylüleri ise tarla satma mevsimi olmadığını dolayısıyla tarlaların ucuza gideceğini söyleyerek vazgeçirmek istemelerine karşı o neye satılırsa satılsın razı olduğunu söyleyerek tarlalarını haraç mezat satıyor. Mülkünün parasını sevine sevine getirip Üstadına teslim ediyor. Ve bu parayla Risaleler basılıyor.