Ayraç Aylık Kitap Tahlili ve Eleştiri Dergisi (Sayı, #89)

*SADIK HİDAYET: Sadece Ölüm Yalan Söylemez !
“Hayatta öyle yaralar var ki, ruhu inzivadayken cüzam gibi yer, kemirir “
Sadık Hidayet’in intiharı hangi bağlamda ele alınmalı? Kendi bedeni üzerinde söz sahibi olabileceği, Doğu toplumlarında sosyo-kültürel açıdan olanaksız olan intihara karar verişini nasıl açıklamalı? Yaşamınca Batılı olabilmenin sancısını çekti ve ölümünü en azından buna uygun tasarladı. Ona ölümü getiren intiharına karamsarlık, kasvet, yalnızlık ve derin sancılarla ilerledi. Ölüm söz konusu olduğu için burada hüzün vardır ama Hidayet’in vardığı noktada ölüm üzücü bir şey değil, bizzat –etkilendiği Budist öğretiye göre- yaşamın kendisi olarak karşımıza çıkar.
Kör Baykuş, bir açıdan Budizm’deki “insan başkasını kurtaramaz” sözünü anımsatır. Kişi ancak kendisini kurtardığında başkasını kurtarabilir, demek olan bu söz Kör Baykuş’un başından sonuna kadar etkisini hissettirir. Hidayet, Kör Baykuş’un merkezine ölüm düşüncesini koymakla; ölümün olduğu bir yaşamda bir şeylerden bahsetmek mümkün mü, sorusunu sormaktadır...
Sadık Hidayet`in yakın arkadaşı Bozorg Alevi`nin, Kör Baykuş`un Almanca`sına eklediği "Sonsöz" de düşüncelerini şöyle ifade eder: “Kör Baykuş`un eylemi, olayları, zaman ve mekân dışında kalır. Olayları bölüşenler tipik kimselerdir, daha doğrusu bir tipin değişik kişilerdeki varyasyonlarıdır, bu kişiler mitik bir psikoloji kanunlarına göre birbirlerine dönüşürler. Baba, amca, arabacı, mezarcı, ihtiyar hurdacı ve nihayet romanın "kahraman"ı, aslında tek kişidir, esrarengiz genç kız, bayader ile kahramanın karısı kahpe de öyle. Normal zaman düzeninin kalkışı bununla bağlantılıdır; şimdiki zamanla geçmiş zaman; anı, rüya ve hayal olarak birbiriyle kaynaşmıştır. Sebeple sonuç arasında bir nedensellik yoktur, onları birbirine masallardaki mantık bağlar. Ama buna rağmen olay, şüphe yok ki gerçek bir hayatı saptar. Korkular, özlemler, ümit, ümitsizlik, bu olay içine, öteden beri insan kaderinde olduğu gibidir."
*Kör Baykuş

*SADIK HİDAYET: Sadece Ölüm Yalan Söylemez !
“Hayatta öyle yaralar var ki, ruhu inzivadayken cüzam gibi yer, kemirir “
Sadık Hidayet’in intiharı hangi bağlamda ele alınmalı? Kendi bedeni üzerinde söz sahibi olabileceği, Doğu toplumlarında sosyo-kültürel açıdan olanaksız olan intihara karar verişini nasıl açıklamalı? Yaşamınca Batılı olabilmenin sancısını çekti ve ölümünü en azından buna uygun tasarladı. Ona ölümü getiren intiharına karamsarlık, kasvet, yalnızlık ve derin sancılarla ilerledi. Ölüm söz konusu olduğu için burada hüzün vardır ama Hidayet’in vardığı noktada ölüm üzücü bir şey değil, bizzat –etkilendiği Budist öğretiye göre- yaşamın kendisi olarak karşımıza çıkar.
Kör Baykuş, bir açıdan Budizm’deki “insan başkasını kurtaramaz” sözünü anımsatır. Kişi ancak kendisini kurtardığında başkasını kurtarabilir, demek olan bu söz Kör Baykuş’un başından sonuna kadar etkisini hissettirir. Hidayet, Kör Baykuş’un merkezine ölüm düşüncesini koymakla; ölümün olduğu bir yaşamda bir şeylerden bahsetmek mümkün mü, sorusunu sormaktadır...
Sadık Hidayet`in yakın arkadaşı Bozorg Alevi`nin, Kör Baykuş`un Almanca`sına eklediği "Sonsöz" de düşüncelerini şöyle ifade eder: “Kör Baykuş`un eylemi, olayları, zaman ve mekân dışında kalır. Olayları bölüşenler tipik kimselerdir, daha doğrusu bir tipin değişik kişilerdeki varyasyonlarıdır, bu kişiler mitik bir psikoloji kanunlarına göre birbirlerine dönüşürler. Baba, amca, arabacı, mezarcı, ihtiyar hurdacı ve nihayet roman... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Ciltsiz, Rumi Matbaa, 63 sayfa
Mart6 tarihinde, Ayraç Kitap tarafından yayınlandı


ISBN
9771309273105
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: dergi, eleştiri dergisi

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski