Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
İran... Savaş... Ve bu savaşın ortasında dört aile…
İlk etapta birbirleri ile bağlantıları olmayan iki kadın... İkisi de âşık; aynı adama. Ama birinin aşkı imkânsız, nedenini de sonra öğreniyorsunuz.
Kaçış… Kadınlardan biri veda etmeli yurduna, diğeri de varlığına. İran’dan başlayıp Ankara ve İstanbul üzerinden geçerek Paris’e uzanan bir sürgün… Sürgüne giderken uçakta hatırlanan ve anlatıya dönüşen geçmiş ve olaylar örgüsü…
Bu kitap, savaşın bireylerden, ailelerden ve bir ülkeden neler neler götürdüğünü, onları nasıl trajedilere ve sürgünlere maruz bıraktığını anlatırken bir yandan da “Azalya” adında bir efsaneyi fısıldıyor kulaklarımıza...
Aslında efsane belki de hala yaşanandır. Tarih tekerrürden ibarettir; isimler ve konular değişse de, olaylar aynı kalmaya ve yüzyıllar boyu yaşanmaya devam eder.
Yani, bu kitap aslında hikâye içinde hikâye içinde hikâye…
Kendi ellerinle en yakınını nasıl ölüme yollarsın? Nasıl bu kadar boyanır gözün, nasıl göremezsin gerçekleri, nasıl suçlarsın bir masumu? Eee, din insanın en büyük afyonudur…
Kaybedişler, vaz geçişler, körü körüne bağlanıp değişimler... Acı, haksızlık ve din/inanç uğruna olduğu iddia edilen cinayetler, idamlar...
İran’daki savaş ve Humeyni rejimi üzerinden, her daim süren bir vahşeti, günümüze kadar uzanan ve devam eden bir mücadeleyi anlatıyor Haşim Hüsrevşahi...
Dün İran, Irak, Hindistan, Afganistan, Pakistan… Bugün Suriye, Türkiye… Yarın?
Savaş nerede ve nasıl olursa olsun kendi zenginini yaratır ve savaş bazıları için her daim çıkar kapısıdır…
Kitap: Azalya
Yazar: Haşim Hüsrevşahi
Yayın Evi: Arkadaş
Sayfa: 717
Türkçe Diğer Kitapları: Ölümü Gözlerinden Gördüm