Çağan Irmakın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşliğinde Seferihisarda gelişen hikâye, hayat kadar samimi olmayı başararak, yaş ya da cinsiyet ayırmaksızın herkesin ilkin yüreğine, sonra da beynine dokundu. Hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etti. Ve şimdiden Türk sinema klasikleri arasındaki yerini aldı.
İstedik ki, bu filmi beyaz perdede izleyemeyenler ya da izleyip de doyamayanlar, radyo-televizyon bölümünde okuyanlar, sinema müdavimleri ve edebiyat tutkunları kitaplıklarında bu esere yer açsınlar. Yer açsınlar ki, yarın denen meçhul daha çok umut saçsın...
Benim için bu filmin ulaşabileceği en güzel nokta şu; çocuk filmden çıkar, cep telefonunu açar, babasını arar, nasılsın der; ya da bir adam, ne zamandır annemleri görmüyorum, belki bu kadın yarın ölecek, gidip ziyaret edeyim, diye düşünür. İşte benim için en büyük ödül bu olacak.
Çağan Irmakın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşliğinde Seferihisarda gelişen hikâye, hayat kadar samimi olmayı başararak, yaş ya da cinsiyet ayırmaksızın herkesin ilkin yüreğine, sonra da beynine dokundu. Hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etti. Ve şimdiden Türk sinema klasikleri arasındaki yerini aldı.
İstedik ki, bu filmi beyaz perdede izleyemeyenler ya da izleyip de doyamayanlar, radyo-televizyon bölümünde okuyanlar, sinema müdavimleri ve edebiyat tutkunları kitaplıklarında bu esere yer açsınlar. Yer açsınlar ki, yarın denen meçhul daha çok umut saçsın...
Benim için bu filmin ulaşabileceği en güzel nokta şu; çocuk filmden çıkar, cep telefonunu açar, babasını arar, nasılsın der; ya da bir adam, ne zamandır annemleri görmüyorum, belki bu kadın yarın ölecek, gidip ziyaret edeyim, diye düşünür. İşte benim için en büyük ödül bu olacak.
Filmi bir kez daha izlemiş gibi hissettim çok iyiydi.
224 sayfa