Bir adam ayaklarımı kuma gömüyordu. Melilla kumsalında. Bacaklarımın yakınında ellerini ve kumsalın kumunu anımsıyorum. Güneş vardı o gün, anımsıyorum. Dört yaşında yitirdiği babasını anımsıyor Fernando Arrabal. Öz annesini ele verdiği için Franconun zindanlarında çıldıran babasının öyküsünü, anne gerçeğini irdelerken belki de yeniden kuruyor. Arrabalın yirmi beş yaşında yazdığı bu roman, İspanyayı ikiye bölen ve acımasız bir savaşa sürükleyen parçalanmayı sergiliyor: Ele verilen yakınlar, üzerine tükürülen cesetler, intihar eden tutuklular ve deliren mağluplar. Ölüm, günah, özgürlüğe karşı duyulan kin ve cinsellik korkusu Franconun İspanyasını kızgın demirlerle dağlıyor. İsterik, sofu ve baştan çıkartıcı teyze de ispanyadır. Babilin Cezası, bağrından çıktığı toprak gibi kırgın bir çocukluğun, kırıcı, büyüleyici öyküsünü anlatmaktadır. Tarihin dehşet ve karmaşasını anlatan bu kitap, bir eleştirmenin de söylediği gibi, acımasızlığın en zorlu romanıdır.
Bir adam ayaklarımı kuma gömüyordu. Melilla kumsalında. Bacaklarımın yakınında ellerini ve kumsalın kumunu anımsıyorum. Güneş vardı o gün, anımsıyorum. Dört yaşında yitirdiği babasını anımsıyor Fernando Arrabal. Öz annesini ele verdiği için Franconun zindanlarında çıldıran babasının öyküsünü, anne gerçeğini irdelerken belki de yeniden kuruyor. Arrabalın yirmi beş yaşında yazdığı bu roman, İspanyayı ikiye bölen ve acımasız bir savaşa sürükleyen parçalanmayı sergiliyor: Ele verilen yakınlar, üzerine tükürülen cesetler, intihar eden tutuklular ve deliren mağluplar. Ölüm, günah, özgürlüğe karşı duyulan kin ve cinsellik korkusu Franconun İspanyasını kızgın demirlerle dağlıyor. İsterik, sofu ve baştan çıkartıcı teyze de ispanyadır. Babilin Cezası, bağrından çıktığı toprak gibi kırgın bir çocukluğun, kırıcı, büyüleyici öyküsünü anlatmaktadır. Tarihin dehşet ve karmaşasını anlatan bu kitap, bir eleştirmenin de söylediği gibi, acımasızlığın en zorlu romanıdır.