Al şu karpuzu! dedi babası, Kimseye göstermeden götür eve! Tamam mı?Babasının verdiği karpuzu iki yanından kucakladı Bacaksız. Ağırdı. Nasıl götürürüm bu koca karpuzu diye hem düşünüyor, hem yürüyordu. En azından, beş kilo çekerdi. Belki de o kadar değildi de Bacaksıza öyle geliyordu. Kamburunu çıkara çıkara bir süre taşıdı karpuzu. Şaşılacak şey! Yürüdükçe ağırlaşıyordu. Papuçları kaldırım taşlarına çarpıyordu her adımda. Daha da bükülüyordu incecik bacakları. Bükülmeyip de ne yapacaktı bu bacaklar! Çöp gibiydiler. Nerdeyse Çıt! diye kırılacaklardı.(Kitabın Girişinden)
Al şu karpuzu! dedi babası, Kimseye göstermeden götür eve! Tamam mı?Babasının verdiği karpuzu iki yanından kucakladı Bacaksız. Ağırdı. Nasıl götürürüm bu koca karpuzu diye hem düşünüyor, hem yürüyordu. En azından, beş kilo çekerdi. Belki de o kadar değildi de Bacaksıza öyle geliyordu. Kamburunu çıkara çıkara bir süre taşıdı karpuzu. Şaşılacak şey! Yürüdükçe ağırlaşıyordu. Papuçları kaldırım taşlarına çarpıyordu her adımda. Daha da bükülüyordu incecik bacakları. Bükülmeyip de ne yapacaktı bu bacaklar! Çöp gibiydiler. Nerdeyse Çıt! diye kırılacaklardı.(Kitabın Girişinden)