1942de Lizbonda doğmuş olan Antonio Lobo Antunes, çağdaş Portekiz edebiyatının usta kalemlerinden biridir. Romanlarında kendi zamanının Portekizin tanıklık eden yazar, yarattığı kahramanlar aracılığıyla insanlığın ortak trajedisini anlatır: Yalnızlık, iletişimsizlik, sevgisizlik ve ölüm. Bana Kuşları Anlat, siyasal ülkülerini yitirmiş, kişisel ilişkilerinde hayal kırıklığına uğramış otuz yaşlarında bir siyasal tarihçinin, Rui S.nin geçmişiyle hesaplaşarak varoluşuna anlam verme çabalarını konu alır. Annesinin hızla yaklaşan ölümü, bir burjuva ailesi olan ailesine, özellikle başarılı sanayici babasına yabancılaşmış olması, romanın genç kahramanını bunalıma sürükler. Davetli olduğu akademik bir konferansa gitmekten vazgeçip bağnaz bir komünist olan ikinci karısıyla bir tatil kasabasına gider. Antonio Lobo Antunes, burada geçen birkaç günü, kahramanın yitirdiği geçmişi ve düşleriyle birlikte, şimdiki zamandan geçmişe, düşten gerçeğe, birinci kişi anlatımından üçüncü kişi anlatımına, hatta bazan aynı cümle içinde geçerek anlatır. Böyle bir anlatım, okurun işini belki biraz güçleştirir, ama onu uyanık tutar. Bu arada bir anamotif niteliği taşıyan kuşlar, kahramanın çocukluk döneminde babasıyla arasında var olan sevgi ve iletişimi çağrıştırmanın yanısıra onun özgürlük isteğini de simgeler.
1942de Lizbonda doğmuş olan Antonio Lobo Antunes, çağdaş Portekiz edebiyatının usta kalemlerinden biridir. Romanlarında kendi zamanının Portekizin tanıklık eden yazar, yarattığı kahramanlar aracılığıyla insanlığın ortak trajedisini anlatır: Yalnızlık, iletişimsizlik, sevgisizlik ve ölüm. Bana Kuşları Anlat, siyasal ülkülerini yitirmiş, kişisel ilişkilerinde hayal kırıklığına uğramış otuz yaşlarında bir siyasal tarihçinin, Rui S.nin geçmişiyle hesaplaşarak varoluşuna anlam verme çabalarını konu alır. Annesinin hızla yaklaşan ölümü, bir burjuva ailesi olan ailesine, özellikle başarılı sanayici babasına yabancılaşmış olması, romanın genç kahramanını bunalıma sürükler. Davetli olduğu akademik bir konferansa gitmekten vazgeçip bağnaz bir komünist olan ikinci karısıyla bir tatil kasabasına gider. Antonio Lobo Antunes, burada geçen birkaç günü, kahramanın yitirdiği geçmişi ve düşleriyle birlikte, şimdiki zamandan geçmişe, düşten gerçeğe, birinci kişi anlatımından üçüncü kişi anlatımına, hatta bazan aynı cümle içinde geçerek anlatır. Böyle bir anlatım, okurun işini belki biraz güçleştirir, ama onu uyanık tutar. Bu arada bir anamotif niteliği taşıyan kuşlar, kahramanın çocukluk döneminde babasıyla arasında var olan sevgi ve iletişimi çağrıştırmanın yanısıra onun özgürlük isteğini de simgeler.