Kadınla adam birazdan ayrılacaklardı. "Artık beni sonsuza kadar unut. Bir daha hayatımla ilgili haber almak isteme lütfen. Ben de seni sonsuza kadar unutacağım, yaşadıklarım sadece anılarımda kalacak. Şayet kendini hatırlatırsan anılarım yeniden canlanır, anılarım canlanırsa, acılarım da canlanır…
O nedenle lütfen beni sonsuza kadar arama bir daha" dedi kadın.
"Peki" dedi adam…
Tren peronları yağmurdan ıslanmıştı, garın az sayıda lambasının loş ışıkları karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu. Birazdan gidecek olan, dumanları tüten trene baktı kadın ve sonra adamın ona doğru açılmış elinden tuttu.
"Son bir dans" edelim dedi adam, "birazdan tren gidecek…" Son bir dans için sarıldılar, herkesin şaşkın bakışları arasında dans etmeye başladılar. Kadın gözlerini kapatmış ve adama sarılmıştı. Adamın gözleri açıktı ama yüzünde derin bir kederin izleri vardı, belli ki kalbinin acısı yüzüne yansımıştı. Gözleri uzaklara bakıyor gibiydi ama yüreğinin derinliklerindeki acıdan başka bir şeyi görmüyordu. Yumuşak ve acı dolu bir ses tonuyla şöyle dedi kadına:
"-Ölüm…ne kadar acı… "
"-Ben ölmüyorum ki" dedi kadın, "sadece gidiyorum."
"-Öyle ya" dedi adam, "gidiyorsun, artık başkaları için yaşayacaksın, ama benim için öleceksin."
Kadınla adam birazdan ayrılacaklardı. "Artık beni sonsuza kadar unut. Bir daha hayatımla ilgili haber almak isteme lütfen. Ben de seni sonsuza kadar unutacağım, yaşadıklarım sadece anılarımda kalacak. Şayet kendini hatırlatırsan anılarım yeniden canlanır, anılarım canlanırsa, acılarım da canlanır…
O nedenle lütfen beni sonsuza kadar arama bir daha" dedi kadın.
"Peki" dedi adam…
Tren peronları yağmurdan ıslanmıştı, garın az sayıda lambasının loş ışıkları karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu. Birazdan gidecek olan, dumanları tüten trene baktı kadın ve sonra adamın ona doğru açılmış elinden tuttu.
"Son bir dans" edelim dedi adam, "birazdan tren gidecek…" Son bir dans için sarıldılar, herkesin şaşkın bakışları arasında dans etmeye başladılar. Kadın gözlerini kapatmış ve adama sarılmıştı. Adamın gözleri açıktı ama yüzünde derin bir kederin izleri vardı, belli ki kalbinin acısı yüzüne yansımıştı. Gözleri uzaklara bakıyor gibiydi ama yüreğinin derinliklerindeki acıdan başka bir şeyi görmüyordu. Yumuşak ve acı dolu bir ses tonuyla şöyle dedi kadına:
"-Ölüm…ne kadar acı… "
"-Ben ölmüyorum ki" dedi kadın, "sadece gidiyorum."
"-Öyle ya" dedi adam, "gidiyorsun, artık başkaları için yaşayacaksın, ama benim için öleceksin."
Karton Cilt, 208 sayfa
2011 tarihinde, Akis Kitap tarafından yayınlandı