Burası OASIS. Buradan çıkış yok.
Yıl 2045 ve dünya çok çirkin bir yer.
Uygarlıkları felce uğratan enerji krizi, tam anlamıyla felakete dönüşen iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar ve geriye kalan son kaynaklar için süren nükleer savaşlarla cehenneme dönen bir dünya... Ve bu dünyada yaşamak zorunda olan tüm talihsiz insanlar gibi, henüz on sekiz yaşındaki Wade Watts da uyanık olduğu zamanın neredeyse tamamını bir simulasyonun içerisinde geçiriyor.
İstediğiniz kişi olabileceğiniz, istediğiniz yerde yaşayabileceğiniz ve istediğiniz şeyleri yapabileceğiniz bir yer olan, insanlığın son vahası, sanal dünya OASIS’te.
Ve bir gün OASIS’in yaratıcısı James Halliday ölüyor. Arkasında bıraktığı milyonlarca dolarlık bir servetle. Ancak bir sorun var. Ortada bir varis yok.
James Halliday bütün mirasını tek bir kişiye bıraktı. Yarattığı devasa sanal dünya OASIS içinde sakladığı üç anahtarı bulacak olan kişiye.
İşte dünya çapındaki kıran kırana mücadele böyle başladı. Ve anahtara giden ilk ipucunu Wade Watts buldu.
Hazır mısınız?
Burası OASIS. Buradan çıkış yok.
Yıl 2045 ve dünya çok çirkin bir yer.
Uygarlıkları felce uğratan enerji krizi, tam anlamıyla felakete dönüşen iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar ve geriye kalan son kaynaklar için süren nükleer savaşlarla cehenneme dönen bir dünya... Ve bu dünyada yaşamak zorunda olan tüm talihsiz insanlar gibi, henüz on sekiz yaşındaki Wade Watts da uyanık olduğu zamanın neredeyse tamamını bir simulasyonun içerisinde geçiriyor.
İstediğiniz kişi olabileceğiniz, istediğiniz yerde yaşayabileceğiniz ve istediğiniz şeyleri yapabileceğiniz bir yer olan, insanlığın son vahası, sanal dünya OASIS’te.
Ve bir gün OASIS’in yaratıcısı James Halliday ölüyor. Arkasında bıraktığı milyonlarca dolarlık bir servetle. Ancak bir sorun var. Ortada bir varis yok.
James Halliday bütün mirasını tek bir kişiye bıraktı. Yarattığı devasa sanal dünya OASIS içinde sakladığı üç anahtarı bulacak olan kişiye.
İşte dünya çapındaki kıran kırana mücadele böyle başladı. Ve anahtara giden ilk ipucunu Wade Watts buldu.
Hazır mısınız?
Beğendiğim ve bir kenarda tutacağım kitaplardan biri oluverdi. Oyun dünyasını ele alan ve buna dayalı kurgusuyla , Accel World ve Sword Art Online'e benzemesi çok ilgimi çekti.
Animeleri izlemeyenler için ; ileri teknoloji vasıtasıyla sinirsel ağla bağlanarak 3d olan sanal dünyanın gerçek hayattan bir farkının olmaması durumu.
Heyecanın eksik olmadığı , bir solukta okunabilecek bir eser olmuş. Tamamen asosyal ortamdaki insanları ve bilgisayar ile iç içe olup dış dünyayla bağlarını kesen topluluğun epik bir şekilde aktarımı sağlanmış.
Ben kitabın kurgusu gerçekten beğendim. Sanki gelecekte olabilecekmiş gibi bir şey. Çok fazla bilgisayar oyunlarından bahsediyordu ama beni rahatsız etmedi. Ama özellikle bilgisayar oyunlarıyla ilgili olanları sevindirecek gibi. Bir çok bilgi var onlar hakkında ama kitabın akıcılığı etkilememiş.
İşte senaryosu ilginç ve beğenilesi bir kitap daha. Bunu da okumalısınız. Çok kısa zamanda bitirdim çünkü o kadar değişik ve ilgi çekici elinden bırakası gelmiyo insanın. Sadece bilgisayarların olduğu bi dünya, bilgisayarlara bağlı insanlar. Çok ilginçti..
her saniyesi aksiyon her saniyesi heyecan... bu kitaba bayıldım...
http://kronikokur.blogspot.com.tr/2014/09/baslat.html
Uzun zamandır tek seferde okuduğum, böylesine akıcı bir roman görmemiştim. Yayın evini ve yazarı daha önce duymadığım için ortalama bir şey bekliyordum ama beni ters köşe etti.
MMO oyunlara aşina olanların özellikle zevk alacağını düşünüyorum.
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/05/baslat-ready-player-one-1-ernest-cline.html
Çok uzak olmayan bir gelecekte global felaketler dünyayı mahvetmiştir. Nüfusun büyük çoğunluğu ise berbat dünyalarından kaçmak için OASİS adında bir sanal gerçeklik oyununda hayatlarının büyük kısmını yaşamaya başlar.
İstediğin kişi olabildiğin, muhteşem bir dünyanın tadını çıkarabildiğin OASİS'te okunulan lisenin diploması, oyundaki para birimi bile gerçek hayatta geçerlidir. İnsan hayatı üzerine bu kadar etki edebilmesi ve sonuçları aslında çok olasılık dışı gelmedi bana.
Karakter kitabın ilk başlarında diğer birçok kişi gibi kendini oyunun farkında olmasa da bağımlısı yapmış durumda. Her şey olabileceği bir yerden neden vazgeçsinler ki hemde gerçek dünyadan bile birçok kişi tarafından daha gerçek görülen bir yerden.
İşin içine OASİS'in yaratıcısı Halliday'in ölümünün ardından bıraktığı miras ve onu oyundaki üç gizli anahtar ve kapıyı bulana verecek olması girince de işleri iyice kızıştırıyor.
Yazar 80'ler pop kültürünü çok basit bir şekilde anlatmış ki bu iyi bir şey çünkü kitapta birçok referans veriliyor o yıllardan. Anlaması kolay. Şimdi diyeceksiniz ki kitap 2041'de geçiyor ne alaka? Halliday tam bir 80'ler aşığı ve takıntılısı olduğundan diğer herkeste onun gibi düşünsün isteyen biri iş o kadar büyük ki kitabın kötüsü IOI şirketinin Halliday uzman ekibi diye bir bölümü bile var.
Kurgu gerçekten çok iyiydi. Wade'in olayları çözme şekli ile bazı yerlerde tıkanması ve bunun nedenleri de oldukça normal olduğundan sadece bodoslama bir şekilde olaylara dalınmamış olması benim için bir artı oldu. İpuçlarını tık tık çözmemesi de inandırıcılığı arttırmış çünkü çok fazla bağlantı kurulabilecek nokta vardı.
Yan karakterler Artemis ve Aech ise zekalarına hayran olmama sebep oldular. Özellikle Artemis'i kendi başına başardıkları ve hedefi yolunda yaptığı aklı başında işler sayesinde daha da bir sevdim.
O sanal dünyayı çok rahat bir şekilde hayal edebilirsiniz. Yazarın üslubu gerçekten çok açıktı çeviri de güzel olunca tıkanmadan bir sonraki sayfaya rahatça geçebildim.
Bilimkurgu, distopya, macera ve sanal gerçeklik konularının bir arada olduğu kitaplar arıyorsanız Başlat'ı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
Ingilizcesinden okudum. Özellikle sonlara doğru elimden bırakamadım.
Karton Cilt, 506 sayfa
2011 tarihinde, Dex Yayınevi tarafından yayınlandı