ALDIĞI ÖDÜLLER: 1947 Nobel Ödülü Roland Barthes, Andre Gidein Batak (Paludes) adlı bu kitabını, Büyük, modern bir kitap olarak tanımlar. Batakın 19. yüzyıl sonlarında, Fransız yazın çevrelerinde egemen olan boğucu havaya karşı bir tepki biçiminde çıkmış olması, Barthesı böyle bir değerlendirmeye götürmüş olmalı. Batakı 1894te Kuzey Afrikadan dönüşünde kaleme alan Andre Gidein kahramanı, hep bir yerlere gitmek ister; yeni birşeyler öğrenmek, yaşam deneyimini çoğaltmak ister. Bu, bir anlamda yaratma ve doğumla eşdeğerlidir. Batakta bir romanın yazılması söz konusudur. Andre Gidee göre, roman, yaşamı yanıtlamak zorundadır; atılımla, serüvenle, deneyimle eşdeğerdedir roman; bilinmeyene doğru atılarak yaşamda deneyim kazanmak nasıl zor bir eylemse, bu zor eylemi yansıtan bir romanı, bir sanat ürününü, bir düşünce ürününü gerçekleştirmek de zordur: İster bir çocuğun dünyaya gelişi, ister bir sanat yapıtının gerçekleştirilmesi olsun bütün doğumlar zordur. Gide, yaşamda kendine bir yer bulamadığı, yaşama etkin bir biçimde katılmadığı zaman, sanatın, kendini beğenmiş bir tavırla kendi içine kapandığını ileri sürer. Andr Gide sanki 1894ten bugüne, yüzyıl önceden bakıyor. Bu da onu bütün zamanların yazarı yapan öngörü özelliğinden kaynaklanıyor. İlk kez 1895te yayınlanan Batakı 100 yıl sonra Türk okuruna sunmak sanırız bu yönden çok önemli.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1947 Nobel Ödülü Roland Barthes, Andre Gidein Batak (Paludes) adlı bu kitabını, Büyük, modern bir kitap olarak tanımlar. Batakın 19. yüzyıl sonlarında, Fransız yazın çevrelerinde egemen olan boğucu havaya karşı bir tepki biçiminde çıkmış olması, Barthesı böyle bir değerlendirmeye götürmüş olmalı. Batakı 1894te Kuzey Afrikadan dönüşünde kaleme alan Andre Gidein kahramanı, hep bir yerlere gitmek ister; yeni birşeyler öğrenmek, yaşam deneyimini çoğaltmak ister. Bu, bir anlamda yaratma ve doğumla eşdeğerlidir. Batakta bir romanın yazılması söz konusudur. Andre Gidee göre, roman, yaşamı yanıtlamak zorundadır; atılımla, serüvenle, deneyimle eşdeğerdedir roman; bilinmeyene doğru atılarak yaşamda deneyim kazanmak nasıl zor bir eylemse, bu zor eylemi yansıtan bir romanı, bir sanat ürününü, bir düşünce ürününü gerçekleştirmek de zordur: İster bir çocuğun dünyaya gelişi, ister bir sanat yapıtının gerçekleştirilmesi olsun bütün doğumlar zordur. Gide, yaşamda kendine bir yer bulamadığı, yaşama etkin bir biçimde katılmadığı zaman, sanatın, kendini beğenmiş bir tavırla kendi içine kapandığını ileri sürer. Andr Gide sanki 1894ten bugüne, yüzyıl önceden bakıyor. Bu da onu bütün zamanların yazarı yapan öngörü özelliğinden kaynaklanıyor. İlk kez 1895te yayınlanan Batakı 100 yıl sonra Türk okuruna sunmak sanırız bu yönden çok önemli.