Batan Güneş, "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak bilinen Japonya'nın savaş sonrasına dair çarpıcı bir roman.
Hem hayatı hem de yazdıklarıyla Japonların en ilginç yazarlarından biri olan Osamu Dazai'nin en karakteristik eseri Batan Güneş; varoluş, birey ve toplum çatışması gibi sorunları unutulmaz karakterleri üzerinden ele alıyor. Arka planda savaştan çıkmış, sosyal düzeni, ekonomisi, insanları alt üst olmuş bir ülke; özelde ise dağılıp giden bir ailenin hüzünlü öyküsüdür anlatılan.
Esen Talu Çelikkan'ın Türkçeleştirdiği Batan Güneş, büyük trajedileri -Japon minimalizmine yakışır şekilde- sakin ve duru bir üslupla birleştiren, eşsiz bir roman...
Batan Güneş, "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak bilinen Japonya'nın savaş sonrasına dair çarpıcı bir roman.
Hem hayatı hem de yazdıklarıyla Japonların en ilginç yazarlarından biri olan Osamu Dazai'nin en karakteristik eseri Batan Güneş; varoluş, birey ve toplum çatışması gibi sorunları unutulmaz karakterleri üzerinden ele alıyor. Arka planda savaştan çıkmış, sosyal düzeni, ekonomisi, insanları alt üst olmuş bir ülke; özelde ise dağılıp giden bir ailenin hüzünlü öyküsüdür anlatılan.
Esen Talu Çelikkan'ın Türkçeleştirdiği Batan Güneş, büyük trajedileri -Japon minimalizmine yakışır şekilde- sakin ve duru bir üslupla birleştiren, eşsiz bir roman...
Romanla pek arası olan biri değilim. Daha çok monolog içeren romanları tercih ederim. Bu kitapta da yer alan mektuplar romanın diğer kısımlarından daha okunası ifadeler içeriyordu. Yine de önsözde ifade edildiği gibi kitabın yazıldığı dönemin toplumsal yapısına dair kimi fikirler vermesi de güzeldi. 1940larda, 50lerde aristokrat bir Japon ailenin evlenen kızının evinden çeyizinin bir parçası gibi "hizmetçi"lerden birini de götürdüğünü okumak gibi mesela... Enteresan. Kitap; durgun ama estetik bir film izler gibiydi denebilir. Yazarın otobiyografisini bildiğimden sanırım, ntihara dair yahut savaşa dair kısımların tadında daha yoğun bir metin beklemiştim.
128 sayfa
2016 tarihinde, Olvido tarafından yayınlandı