Safahatda da Süleymaniye Kürsüsünde ve Fatih Kürsüsünde başlıklarını taşıyan kitaplarda olduğu gibi, İstanbulun payitaht olduğu zamanın izlerini taşıyan mısra ve beyitler vardır. Süleymaniye Camii civarının (1914) yıllarındaki halinden söz eden Akif, yıkık sebile bakıp ağlayan yanık mekteb der. Oda bu çevreye Washingtonnda Kanuni Sergisini Gezen Amerikalı gözüyle değil ibret gözüyle baktığından, bir zamanlar şehrin en seçkin ilim ve irfan merkezlerinden sayılan bu yörenin (1914)lerdeki görünümünün sebeplerini de düşünür: Zavallı milleti vahdet-cüda eden ikilik/Sırıtmıyor mu o pis dişleriyle karşısında?(Kitabın İçinden)
Safahatda da Süleymaniye Kürsüsünde ve Fatih Kürsüsünde başlıklarını taşıyan kitaplarda olduğu gibi, İstanbulun payitaht olduğu zamanın izlerini taşıyan mısra ve beyitler vardır. Süleymaniye Camii civarının (1914) yıllarındaki halinden söz eden Akif, yıkık sebile bakıp ağlayan yanık mekteb der. Oda bu çevreye Washingtonnda Kanuni Sergisini Gezen Amerikalı gözüyle değil ibret gözüyle baktığından, bir zamanlar şehrin en seçkin ilim ve irfan merkezlerinden sayılan bu yörenin (1914)lerdeki görünümünün sebeplerini de düşünür: Zavallı milleti vahdet-cüda eden ikilik/Sırıtmıyor mu o pis dişleriyle karşısında?(Kitabın İçinden)