Hülya İşbilir Behramoğlunun öyküleri hayata dair, hayatın içinden ve merkezinde insan olan anlatılar. Bu öyküleri yazabilmek için öykücünün kendisinin de hayatın içinde yer alması, insanın öyküleştirdiği acılarını, sevinçlerini, hüzünleri, mutluluklarını, umutlarını, umutsuzluklarını her zaman kendi yaşamasa da bu duyguların yakın tanığı olması gerekiyor. Hülya Behramoğlu, yakın bir tanık olmasının ötesinde aynı zamanda iyi bir gözlemcide, gördüklerini yalın bir gözle görüyor, gözlemlerini yalın bir dille öyküleştiriyor. Bir bunalım yazarı denilemez ona, ama öykülerinin ana teması kopuşlar, bitişler, ayrılışlar. Günümüzün altüst olmuş dünyasının bireye yansıyan etkilerini, kopuşları, bitişleri, ayrılışları, bir psikolog titizliğiyle irdeliyor.Hülya İşbilir Behramoğlu öykücülüğümüzde yeni bir ses, ona, edebiyatımıza hoş geldin, diyorum.
Hülya İşbilir Behramoğlunun öyküleri hayata dair, hayatın içinden ve merkezinde insan olan anlatılar. Bu öyküleri yazabilmek için öykücünün kendisinin de hayatın içinde yer alması, insanın öyküleştirdiği acılarını, sevinçlerini, hüzünleri, mutluluklarını, umutlarını, umutsuzluklarını her zaman kendi yaşamasa da bu duyguların yakın tanığı olması gerekiyor. Hülya Behramoğlu, yakın bir tanık olmasının ötesinde aynı zamanda iyi bir gözlemcide, gördüklerini yalın bir gözle görüyor, gözlemlerini yalın bir dille öyküleştiriyor. Bir bunalım yazarı denilemez ona, ama öykülerinin ana teması kopuşlar, bitişler, ayrılışlar. Günümüzün altüst olmuş dünyasının bireye yansıyan etkilerini, kopuşları, bitişleri, ayrılışları, bir psikolog titizliğiyle irdeliyor.Hülya İşbilir Behramoğlu öykücülüğümüzde yeni bir ses, ona, edebiyatımıza hoş geldin, diyorum.