Ayakkabı kutusunda paranın öyküsü...
Zekat hırsızlarını koruma altına alan güç var. Ben bu güce "hırsızların imparatoru" diyorum. Hem altında yer alan figüranları koruyor, hem de kendisine ulaşılmasını engelliyor. Anayasa'ya göre hukuki zeminde çalışması gereken tüm kurumları kontrol altında tutuyor. Soruşturma savcılarını görevden aldırıyor, delilleri yok ediyor, zekat hırsızlarını da kamuoyuna masum maskesiyle pompalıyor. Her şey apaçık ortada... Hani halk arasında tabir vardır, arife tarif gerekmez, damda gezer miyav der.
Bu ülkede hala vicdanının sesini dinleyen yargıçlar var. Gün gelecek, hırsızlar imparatoru da adil yargılanmaya, hakkaniyete ihtiyaç duyacak. O gün geldiğinde adalet kavramı hakkında söylediklerimiz çok daha iyi anlaşılacak.
-Deniz Feneri Soruşturmasında "Savcıyken Sanık" haline getirilen Cumhuriyet Savcısı Abdülvahap Yaren-
(Tanıtım Bülteninden)
Ayakkabı kutusunda paranın öyküsü...
Zekat hırsızlarını koruma altına alan güç var. Ben bu güce "hırsızların imparatoru" diyorum. Hem altında yer alan figüranları koruyor, hem de kendisine ulaşılmasını engelliyor. Anayasa'ya göre hukuki zeminde çalışması gereken tüm kurumları kontrol altında tutuyor. Soruşturma savcılarını görevden aldırıyor, delilleri yok ediyor, zekat hırsızlarını da kamuoyuna masum maskesiyle pompalıyor. Her şey apaçık ortada... Hani halk arasında tabir vardır, arife tarif gerekmez, damda gezer miyav der.
Bu ülkede hala vicdanının sesini dinleyen yargıçlar var. Gün gelecek, hırsızlar imparatoru da adil yargılanmaya, hakkaniyete ihtiyaç duyacak. O gün geldiğinde adalet kavramı hakkında söylediklerimiz çok daha iyi anlaşılacak.
-Deniz Feneri Soruşturmasında "Savcıyken Sanık" haline getirilen Cumhuriyet Savcısı Abdülvahap Yaren-
(Tanıtım Bülteninden)
Ülkesini tanımak için çocuğumun,torunumun,torunumun çocuğunun dahi okuması gereken bir kitap...
insanlık namına 1 dönemde 1000 sene nasıl geriye gidilir'in anlatıldığı bir başyapıt !
Son bir yılın hadiselerini, bir arada, derli toplu görmek güzel.Hem de Yılmaz Özdil'in şahane üslubuyla...
Yazılanların bu kadar doğru olması ne kadar acı.Kalemine sağlık yine vurmuşsun acı gerçekleri yüzümüze..
http://gamzeninkitapdunyasi.blogspot.com.tr/2015/03/beraber-yuruttuk-biz-bu-yollarda-ylmaz.html#more
Zekat hırsızlarını koruma altına alan bir güç var. Ben bu güce "hırsızların imparatoru" diyorum. Hem altında yer alan figüranlarını koruyor, hem de kendisine ulaşılmasını engelliyor. Anayasa'ya göre hukuki zeminde çalışması gereken tüm kurumları kontrol altında tutuyor. Soruşturma savcılarını görevden aldırıyor, delilleri yok ediyor, zekat hırsızlarını da kamuoyuna masum maskesiyle pompalıyor.
Her şey apaçık ortada... Hani halk arasında tabir vardır, arife tarif gerekmez, damda gezer miyav der.
Bu ülkede hala vicdanının sesini dinleyen yargıçlar var. Gün gelecek, hırsızlar imparatoru da adil yargılanmaya, hakkaniyete ihtiyaç duyacak. O gün geldiğinde, adalet kavramı hakkında söylediklerimiz çok daha iyi anlaşılacak.
Deniz Feneri soruşturmasında "savcıyken sanık" haline getirilen Cumhuriyet Savcısı Abdülvahap Yaren
Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda'dan sonra mutlaka okunması gereken Özdil kitabı. Diğer kitaplarını okuyarak zaman harcamayın sakın.
Ayakta uyuyan bir milletin ve uyanmasinlar diye mutenadiyen masallar anlatan bir yönetici grubunun hikayesi. Trajedi mevhumunun Türkçe tercümesi.
Yazar olayları mükemmel arşivlemiş. Ay ay ülkede neler olduğunu anlatmış...
Bundan 50 sene sonra tarihi kaynak olarak kullanilabilecek kitap.kronolojik olarak yazılmış. Anlatım güzel, anlatılanlar korkunç. Daha da bi' şey demeyeceğim.
Yılmaz Özdil yine döktürmüş.okumanızı tavsiye ederim. ne kadar da balık hafızalı olduğumuzu da gösteriyor
Ciltsiz, 332 sayfa
2015 tarihinde, Kırmızı Kedi tarafından yayınlandı