1999 Fémina ÖdülüBeyaz Buddha, ölüm gerçeğinden hiç uzaklaşmadan, her şeyin farkında ve sürekli sorgulama halinde de yaşanabileceğini anlatma çabasında olan bir roman. Henüz beş yaşındayken büyük kardeşinin nehirde boğulmasına tanık olan Eguçi Minoru, ömrü boyunca bu sahnenin etkisinden kurtulamaz. Yedisine geldiğinde, hepsini iç içe hissettiği ölüm, cinsellik ve aşkı, yani hayatın üzerinde temellendiği üç unsuru anlamaya çabalar: insan neden ölür, neden ölünceye kadar sever, ölünce nereye gider, niçin sadece intihar edilir ve bir insanı öldürmek neden suçtur? Soruları, ölene kadar hiç bitmez Minorunun; yirmi yaşında katıldığı bir savaşta gerçekten bir insan öldürdüğünde anlamak için öldürmek gerektiği düşüncesini de elekten geçirir. Öldüren kendisini öldürmektedir çünkü. Bu yüzden de silah ustası Minoru, icat ettiği makineli tüfeği, İkinci Dünya Savaşı sırasında daha az Japon askerinin ölmesine yarayacağını bile bile, ordunun hizmetine vermez.Minorunun ölüme ya da algıladığı biçimiyle hiçliğe karşı koyma aracı, aşk, sadakat ve dostluktur. Zaman, herkesi silip götürecektir yeryüzünden. Boşlukta varoluşu sürdürmenin bir yolunu, bütün ölülerin kemiklerinden beyaz bir Buddha heykeli yapmakta bulur Minoru. O beyaz Buddha, hayatının her dönüm noktasında kendisine yüzünü göstermiş, gülümsemiş, düştüğü çıkmazlardan kurtulmasına aracılık etmiştir.Beyaz Buddha, ölümü, yeniden yaşama dönüşün bir ara durağı görüp hayatı, aşkı ve cinselliği kutsuyor.
1999 Fémina ÖdülüBeyaz Buddha, ölüm gerçeğinden hiç uzaklaşmadan, her şeyin farkında ve sürekli sorgulama halinde de yaşanabileceğini anlatma çabasında olan bir roman. Henüz beş yaşındayken büyük kardeşinin nehirde boğulmasına tanık olan Eguçi Minoru, ömrü boyunca bu sahnenin etkisinden kurtulamaz. Yedisine geldiğinde, hepsini iç içe hissettiği ölüm, cinsellik ve aşkı, yani hayatın üzerinde temellendiği üç unsuru anlamaya çabalar: insan neden ölür, neden ölünceye kadar sever, ölünce nereye gider, niçin sadece intihar edilir ve bir insanı öldürmek neden suçtur? Soruları, ölene kadar hiç bitmez Minorunun; yirmi yaşında katıldığı bir savaşta gerçekten bir insan öldürdüğünde anlamak için öldürmek gerektiği düşüncesini de elekten geçirir. Öldüren kendisini öldürmektedir çünkü. Bu yüzden de silah ustası Minoru, icat ettiği makineli tüfeği, İkinci Dünya Savaşı sırasında daha az Japon askerinin ölmesine yarayacağını bile bile, ordunun hizmetine vermez.Minorunun ölüme ya da algıladığı biçimiyle hiçliğe karşı koyma aracı, aşk, sadakat ve dostluktur. Zaman, herkesi silip götürecektir yeryüzünden. Boşlukta varoluşu sürdürmenin bir yolunu, bütün ölülerin kemiklerinden beyaz bir Buddha heykeli yapmakta bulur Minoru. O beyaz Buddha, hayatının her dönüm noktasında kendisine yüzünü göstermiş, gülümsemiş, düştüğü çıkmazlardan kurtulmasına aracılık etmiştir.Beyaz Buddha, ölümü, yeniden yaşama dönüşün bir ara durağı görüp hayatı, aşkı ve cinselliği kutsuyor.
Karton Cilt, 197 sayfa
1Aralık2002 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı