Duygularımız ve eylemlerimiz son derece bulaşıcıdır. Birinin ağladığını, güldüğünü, iğrendiğini veya acı çektiğini görünce, bu duyguları bir bakıma paylaşmış oluruz. İyi bir aktör, müzisyen veya sporcunun yeteneklerini en iyi şekilde sergilediğini gördüğümüzde, onlarla aynı deneyimi yaşıyormuş gibi hissedebiliriz. Tüm bunlara rağmen, bu güçlü paylaşma deneyiminin insan beyninde nasıl meydana geldiği ancak çok kısa bir süre önce, ayna nöronların keşfiyle anlaşıldı. Bu çığır açıcı, heyecan verici kuramı paylaşan ve kolayca anlaşılabilir bir üslupla yazılan Beyindeki Aynalar son 50 yılın en büyük bilimsel keşiflerinden birinin öyküsüdür.
“Herkesin anlayabileceği şekilde yazılmış, uzun süredir beklenen bir kitap olan Beyindeki Aynalar’dan anladığımız kadarıyla, bu fikir sağ salim gün ışığına çıkmış gibi görünüyor.”
Duygularımız ve eylemlerimiz son derece bulaşıcıdır. Birinin ağladığını, güldüğünü, iğrendiğini veya acı çektiğini görünce, bu duyguları bir bakıma paylaşmış oluruz. İyi bir aktör, müzisyen veya sporcunun yeteneklerini en iyi şekilde sergilediğini gördüğümüzde, onlarla aynı deneyimi yaşıyormuş gibi hissedebiliriz. Tüm bunlara rağmen, bu güçlü paylaşma deneyiminin insan beyninde nasıl meydana geldiği ancak çok kısa bir süre önce, ayna nöronların keşfiyle anlaşıldı. Bu çığır açıcı, heyecan verici kuramı paylaşan ve kolayca anlaşılabilir bir üslupla yazılan Beyindeki Aynalar son 50 yılın en büyük bilimsel keşiflerinden birinin öyküsüdür.
“Herkesin anlayabileceği şekilde yazılmış, uzun süredir beklenen bir kitap olan Beyindeki Aynalar’dan anladığımız kadarıyla, bu fikir sağ salim gün ışığına çıkmış gibi görünüyor.”
Karton Cilt, 210 sayfa
2017 tarihinde, Alfa Yayıncılık tarafından yayınlandı