Beyoğlunda Gezersin, Nazlı Erayın yeni romanı. Yaşamı algılamak, durgun bir günde bir havai fişek patlaması ise, yağan yıldızlara bakalım. Madam Tamarayı gerçekten seven erkek hangisiydi? Mazi Kalbimde Bir Yaradır programının sunucusu Ulviyi kim hançerledi? Ünlü 1958 Beyoğlu cinayeti hangi otelde işlenmişti? Şeyh Küçük Hüseyin Efendi neleri görmüş, neleri biliyordu? Şehit tayyareci Fethi Bey, mermer merdivenleri, yere dökülmüş muhallebiyi andıran Rumeli Hana gerçekten gelmiş miydi? Televizyonda Deli Saatini sunan doktor kimdi? Bütün bu soruların yanıtlarını bilen kişi hayatta mıydı, yoksa çok eskiden ölmüş birisiyle beden mi değiştirmişti? Beyoğlunda Gezersinin değişik coğrafyası ruhta bir fırtına gibi esen İstiklâl Caddesinde, gizemli Markiz Pastanesinde, içinde herkesin genç, herkesin güzel olduğu Rüya Dünyada ve Eyüp Sultan sırtlarındaki o koyu yeşil geçmişte süregelip okuru değişik bir âleme götürüyor.
Beyoğlunda Gezersin, Nazlı Erayın yeni romanı. Yaşamı algılamak, durgun bir günde bir havai fişek patlaması ise, yağan yıldızlara bakalım. Madam Tamarayı gerçekten seven erkek hangisiydi? Mazi Kalbimde Bir Yaradır programının sunucusu Ulviyi kim hançerledi? Ünlü 1958 Beyoğlu cinayeti hangi otelde işlenmişti? Şeyh Küçük Hüseyin Efendi neleri görmüş, neleri biliyordu? Şehit tayyareci Fethi Bey, mermer merdivenleri, yere dökülmüş muhallebiyi andıran Rumeli Hana gerçekten gelmiş miydi? Televizyonda Deli Saatini sunan doktor kimdi? Bütün bu soruların yanıtlarını bilen kişi hayatta mıydı, yoksa çok eskiden ölmüş birisiyle beden mi değiştirmişti? Beyoğlunda Gezersinin değişik coğrafyası ruhta bir fırtına gibi esen İstiklâl Caddesinde, gizemli Markiz Pastanesinde, içinde herkesin genç, herkesin güzel olduğu Rüya Dünyada ve Eyüp Sultan sırtlarındaki o koyu yeşil geçmişte süregelip okuru değişik bir âleme götürüyor.
Girdap gibi içine çeken bir kitap. İç içe geçen hayatlar, tarihler, şehirler döne döne çekiyor okuyucuyu içine. Hele Beyoğlu’na bir gönül bağınız varsa dünden razı bırakıyorsunuz kendinizi bu girdaba. Genelde simgesel ve bilindik mekanları kullansa da özellikle yaşayan Beyoğlu’nu anması çekici. Tabi sadece Beyoğlu yok bu kitapta. Piyer Loti’den Ankara’nın ayazına kadar gece gündüz dolaştırıyor yazar bizi. Üstelik bu sarmalda ne hayatlar ne hikayeler var. Türk Havacılık tarihinin ilk şehidi Fethiye ilçesine adını veren Yüzbaşı (Tayyareci) Fethi Bey, onun ölümü üzerine yazdığı mersiye ile tanınan uşşaki bestekar Hafız Sebilci Hüseyin Efendi, ülkemizde malum cinayetle hatırlanan Nakşibendi Şeyhi Küçük Hüseyin Efendi gibi gerçek hayatların başarılı hayalleriyle oldukça renkli bir eser. Katmanlı kurgusuna rağmen yalın diliyle de çok akıcı.
230 sayfa