1947de yayımladığı Biçem Alıştırmaları, Queneaunun adının duyulmasına yol açan kitabı. Queneau, bu kitabın ilhamını Bachın Füg Sanatının çalındığı bir konserden almış: Basit bir motiften yola çıkarak sonsuz sayıda çeşitleme yapmanın mümkün olması fikri, onu bu kitabı yazmaya yöneltmiş. Sıradan bir hikaye parçasının 99 değişik biçimde anlatılmasına dayan bu ufak kitap, Queneaunun en önemli, en çok iz bırakmış yapıtlarından biri; Oulipo akımının bir çok özelliğinin nüvesi, bu kitaptan geliyor. Biçem Alıştırmaları, doğurduğu ilüstrasyonlar, kabareler, tiyatro oyunları, başka yazarlarca yapılan ekler, ilham verdiği yapıtlarla (bunların arasında Ferit Edgünün Yazmak Eylemi de var) çağdaş edebiyatın klasiklerinden biri. Biçem Alıştırmaları, dilin, anlatımın, gerçekliğin çokyönlülüğü ve çeşitliliği üzerine son derece ciddi imalar içeren bir mizah kitabı (ya da son derece gayriciddi bir dilbilim kitabı) olarak okunabilir. Kitabı, bütün Avrupa dillerinden sonra nihayet Türkçeye de getiren bu çeviri, Queneaunun hazırladığı iki edisyondaki (1947 ve 1973) bütün alıştırmaları içeriyor.
1947de yayımladığı Biçem Alıştırmaları, Queneaunun adının duyulmasına yol açan kitabı. Queneau, bu kitabın ilhamını Bachın Füg Sanatının çalındığı bir konserden almış: Basit bir motiften yola çıkarak sonsuz sayıda çeşitleme yapmanın mümkün olması fikri, onu bu kitabı yazmaya yöneltmiş. Sıradan bir hikaye parçasının 99 değişik biçimde anlatılmasına dayan bu ufak kitap, Queneaunun en önemli, en çok iz bırakmış yapıtlarından biri; Oulipo akımının bir çok özelliğinin nüvesi, bu kitaptan geliyor. Biçem Alıştırmaları, doğurduğu ilüstrasyonlar, kabareler, tiyatro oyunları, başka yazarlarca yapılan ekler, ilham verdiği yapıtlarla (bunların arasında Ferit Edgünün Yazmak Eylemi de var) çağdaş edebiyatın klasiklerinden biri. Biçem Alıştırmaları, dilin, anlatımın, gerçekliğin çokyönlülüğü ve çeşitliliği üzerine son derece ciddi imalar içeren bir mizah kitabı (ya da son derece gayriciddi bir dilbilim kitabı) olarak okunabilir. Kitabı, bütün Avrupa dillerinden sonra nihayet Türkçeye de getiren bu çeviri, Queneaunun hazırladığı iki edisyondaki (1947 ve 1973) bütün alıştırmaları içeriyor.
Keyif verici çevirisinden dolayı Armağan Ekici'ye de hayran kaldım.
Oulipo Edebiyat akımının öncüsü Raymond Queneau tarafından aynı hikaye 99 farklı biçimde anlatılır.
Bir öğle saati kalabalık bir otobüs sahanlığında yaşanan olaya dair 99 farklı aktarım duymak ziyadesiyle ilgi çekici olabiliyor. Bu yolculukta şapkasının etrafına ip ve sicim kondurulmuş ve uzun boynuyla dikkat çeken genç bir adam, başka birini ayağına bastığı gerekçesi ile uyarır. Ardından bir bakış mıdır ya da nedir pek bilinmez -99 farklı biçimde buna da değinilir- kendisini o sırada boşalan bir koltuğa koşarcasına oturtur genç adamı. Tabi bu kaçışı defalarca yerilir.
İki saat sonra kendisine garda rastlanır. Yanındaki genç arkadaşı paltosundaki düğmeyi diktirmesini önermektedir kendisine. Düğme mühimdir tabi.
Netice olarak metnin kağıt üzerindeki olasılıklarını zorlayan, sınırlarını sorgulayan ve pek çok ardılına ilham veren bir edebiyat eseri olarak karşımıza dikiliyor. Oulipo edebiyat anlayışının ilk meyvelerinden.
140 sayfa