Nevzat Erkmen çevirisiyle bir Jack Kerouac romanı: Big Sur
Şarap, şiir ve macera, tercihen doğada, şehrin çılgın kalabalığından uzakta... Bitmek bilmeyen içki alemleri, gece vakti düşülen yollar ve en sıcak dost ortamlarında bile ruhu üşüten yalnızlıklar eşliğinde olanca güzelliğiyle bir Beat şöleni: Big Sur. Yaşam kadar atik ve neşeli, yaşam kadar dehşetli.
Kerouac, bir döneme damgasını vuran Beat kuşağının buhranlarını Big Sur'de temize çekiyor. Tanrıya isyan ederek, durmaksızın içerek, her köşede ölümü görerek ve hayatla raksını sürdürerek kravatlı-takım elbiseli düzen düşkünleriyle dalgasını geçiyor. Ve Kerouac'ın kelimeleri, yaşamın temposuna yetişme telaşında, sayfalara sığmaksızın akıyor.
Big Sur, olgunlaşma çağındaki yazarın, kendisi ve hayatıyla hesaplaştığı, gerçeklere dayalı bir roman. Anılar birikmiş, tayfa toplanmış, şişeler dizilmiş yine. Delicesine, coşku ve sevgiyle, yol devam ediyor. Yaşam denen oyun sürüyor, sürüyor, sürüyor.
Dibine kadar.
Nevzat Erkmen çevirisiyle bir Jack Kerouac romanı: Big Sur
Şarap, şiir ve macera, tercihen doğada, şehrin çılgın kalabalığından uzakta... Bitmek bilmeyen içki alemleri, gece vakti düşülen yollar ve en sıcak dost ortamlarında bile ruhu üşüten yalnızlıklar eşliğinde olanca güzelliğiyle bir Beat şöleni: Big Sur. Yaşam kadar atik ve neşeli, yaşam kadar dehşetli.
Kerouac, bir döneme damgasını vuran Beat kuşağının buhranlarını Big Sur'de temize çekiyor. Tanrıya isyan ederek, durmaksızın içerek, her köşede ölümü görerek ve hayatla raksını sürdürerek kravatlı-takım elbiseli düzen düşkünleriyle dalgasını geçiyor. Ve Kerouac'ın kelimeleri, yaşamın temposuna yetişme telaşında, sayfalara sığmaksızın akıyor.
Big Sur, olgunlaşma çağındaki yazarın, kendisi ve hayatıyla hesaplaştığı, gerçeklere dayalı bir roman. Anılar birikmiş, tayfa toplanmış, şişeler dizilmiş yine. Delicesine, coşku ve sevgiyle, yol devam ediyor. Yaşam denen oyun sürüyor, sürüyor, sürüyor.
Dibine kadar.
İnzivaya çekildiği bu dönemde, kendi fikirleri içinde geçen her günün ardından, aslında daha ilk günlerden itibaren kaçmaya çalıştığı dünyanın tamamen uzağına ulaşmayı başardığı Big Sur’de, aslında sıkılmaya başladığını fark ediyor ve yeniden, planladığından erken bir şekilde kulübeyi terk ediyor. Ancak Big Sur, illa ki dönüp dolaşıp geleceği yer oluyor. Bir kırılmanın ve karar anının yaşanacağı, hatta bir delirmenin sergileneceği sahne oluyor. http://umutbabilon.blogspot.com/2013/04/jack-kerouac-big-sur.html
ilk kitaba (Yolda) göre tarz olarak biraz farklı. Yazarın kendi dünyasındayız bu sefer.
Ciltsiz, 240 sayfa
2013 tarihinde, Siren Yayınları tarafından yayınlandı